Kitabın kısa bir özetini yaparak başlayayım; 3 erkek dünya üzerinde sadece kadınların yaşadığı bir ülke olduğunu duyuyorlar. Önceleri bunun bir şehir efsanesi olduğunu düşünüyorlar ancak merakları galip geliyor ve etrafı geniş ormanlarla kaplı, gözden uzakta olan kadınlar ülkesine gidiyorlar. Burada tahmin ettikleri kaos ortamı yerine barış içinde yaşayan binlerce kadınla karşılaşıyorlar. Bilimkurgu okumayı seven bir insan olarak gerek adıyla gerek de konusuyla dikkatimi çeken bir kitap olmuştu. Ancak kitap kesinlikle beklentim çok çok altında kaldı. *burdan sonra spoiler yer alabilir* En önemli sebeplerinden birisi kitapta kadınların erkekler olmadan anne olabilmelerinin altındaki sebep çok anlamsız ve bilimsellikten uzaktı. Yıllar önce burada erkekler yaşamış ve onun soyundan gelen kadınlar bir anda sadece kız doğurmaya başlamışlar, ayrıca bu içlerindeki istekle olmuş. Konusu "tamamen kadınlardan oluşan bir ülkeyi anlatan" kitapta en temel şeylerden birisi buranın nası oluştuğu sorusu iken bu sorunun bu kadar anlamsız açıklanması kitabının temelini ve daha sonra anlatılacakları tamamen çürütmüştü bana göre. Diğer bir sebep ise kitapta daima anneliğin övülmesi ve bu ülkede yaşayan kadınların bundan başka amacının olmaması. Aklıma "bu nasıl feminizm" ya da "bu nasıl ütopya" sorularını getirdi çünkü bence hiçbir kadının hayat amacı sadece anne olmak olmamalı. Kitapta her ne kadar Kadınlar Ülkesi dense de buradaki kadınların günümüz kavramıyla birer kadın olmadığını anlıyoruz. Çünkü sosyal anlamda aslında her şey biraz da "zıttıyla" mümkündür. Onlar kadın değildi daha çok cinsiyetsiz varlıklar olarak tasvir edilmişlerdi. Sonuç olarak dili akıcı, çabuk okunan ancak okumasam da olurdu diyebileceğim yüzeysellikte bir kitaptı.

Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812bin okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.