Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

92 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
TAPTUK BABA - nerede dağdan getirdiğin odunlar?.. Bilirsin ki ben onlara, 30 yıldır her defa el sürerim, onları, meshederim. Nerede odunlar? YUNUS - basamağın bitişinde, sol elinin yanında, sultanım! (Taptuk Baba sol elini uzatıp yerden bir odun alır. Cetvel gibi dümdüz odunu, asasının basamağı bırakarak iki eli ile, baştan başa sıvazlar. Sonra bir başkasını alıp aynı hareketi tekrar eder. Bir kere daha…) TAPTUK BABA - Sana otuz yıldır sormadığını bugün sorayım: Hepsi böyle mi bu odunların? Hepsi ok gibi dümdüz mü?.. YUNUS- Hepsi öyle sultanım!.. TAPTUK BABA - Hiçbir eğrisi yok mu? YUNUS - Yok sultanım! TAPTUK BABA - Dağda hiç eğri odun bulamadın mı otuz yıldır?.. Yoksa bunları seçerek mi getirdin? Neden? YUNUS- Senin kapından eğrilik girmez de ondan… Hak aşığı Yunus, hakikati aramakta; beyzade olarak çıktığı bu arayışta meczup bir hale bürünür. Taptuk Baba'ya varır, onun hizmetine soyunur. Ol der olur, yan der yanar. Kendisine şeyhlik verilir, biraz da öyle uzar dünya sürgünü. Gaipten gelecek sesi bekler. Ve beklediği sesleniş duyulmuştur: -Hey, Yunus. Derviş Yunus!
Yunus Emre
Yunus EmreNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20121,738 okunma
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.