Birisi bir zamanlar tarihte en sevdiği en zamanların her şeyin çöktüğü zamanlar olduğunu söylemişti . Çünkü bu, bir şeylerin doğmakta olduğu anlamına geliyordu. 2011 de sevgili Julian Barnes e Man Booker ödülünü kazandırmış; süprizlerle, karmaşalarla ve hatıralarla dolu bir eseri okumuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. İki ana bölümden olulan kitapta emekli tarihçi Tony Websterin geçmişini hatırlamaya olan çabasını kendi ağzından okuyoruz. Tony i geçmişini hatırlatmaya ve irdelemeye iten ise eski sevgilisi Veronica Ford un annesinden kendisine bırakılmış olan bir vasiyetin eksik parçasıdır. Bu eksik parça bir zamanlar arkadaşı olup, zekasıyla ve farklı yaşansıtıyla hep gıpta ettiği , eski kız arkadaşıyla da sonradan sevgili olup kitabın birinci bölümünün sonunda intihar etmiş olan Andrian ın güncesidir. Tony ikinci bölümde vasiyetin eksik parçasını tamamlayabilmek için geçmişi irdelemeye başlar ve hatırladıklarının doğruluğundan kuşkuya düşer. Olaylar bu noktadan sonra karmaşık bir hal alır. “Birikim var. Sorumluluk var. Ve bunların ötesinde, kargaşa var. Büyük kargaşa var. “ Vasiyetin eksik parçası olan günce ise Veronicadadır. Hukuki yollarla günceyi alamayan Tony, Veronica ile aralarındaki anlaşma sorunlarına rağmen birkaç kez görüşmek durumunda kalır. Veronica bunu şu sözlerle ifade eder. “Anlamıyorsun işte. Hiçbir zaman anlamadın ve asla da anlamayacaksın!” Tony in Veronica ile görüşmesi sonraları Tony in sorgulamaları çözülmeye başlanır ve geçmişin her zamanki yerinde olduğunu fakat gerçeklerin Tonyin hatırladığı gibi olmadığını görürüz. “Sonunda anımsadığımız şeyler tanık olduklarımızla her zaman aynı olmuyor.” Gerçekten özellikle son kısımları bol süprizlerle dolu sürükleyici bir kitap. Sevgili Barnes sağ gösterip sol vuruyor ve ‘Bir Son Duygusu’ nu yaşatmadan kitabı bıraktırmıyor. Şahane bir eser. Ayakta alkışlıyorum. Filmini izlemeyi atlamayın.

Bir Son DuygusuJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 20212,207 okunma

·

589 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Naz