Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Muhammed'in söylemesine göre servet eşitsizliği Tan­rı'dan gelmedir ve bu nedenle doğaldır; Tanrı bu eşitsizliği hem insanların yararına olsun diye ve hem de insanları sınamak için uygun görmüştür. Muhammed'in söylemesine göre yeryüzündeki servet eşitsiz­liği insan yapısı değil, Tanrı yapısıdır: rızık, varlık, sermaye vs. gibi şeyler Tanrı'nın inayetine bağlı şeylerdir. Tanrı tüm nimetle­rin sahibidir ve bu nimetlerini, dilediği gibi ve dilediği miktarda olmak üzere kullar arasında dağıtır; kimine az, kimine çok ve­rir. Eğer dilemiş olsa, bütün kullarından her birine bol bol rızık vermek olasılığına sahip bulunduğu halde böyle yapmamış ve şöyle demiştir: "Allah rızık verirken kiminizi diğerlerine üstün tutmuş­tur... " (Nahl Suresi, ayet 71.) Şimdi, "Neden acaba Tanrı herkese bol rızık vermemiştir de kimine az, kimine çok dağıtmıştır?" diye sorulacak olursa, bunun da yanıtını Muhammed'in getirdiği buyruklarda bulmak mümkündür. Bu verilere göre Tanrı, eğer herkese bol rızık ver­miş olsaymış, bu takdirde kullar azgınlık yaparlar ve bu yüzden toplum düzenini sağlamak mümkün olmaz imiş; ve işte güya kullarının azgınlık yapmalarından endişe ettiği içindir ki Tanrı, rızık eşitsizliği yaratmış imiş. (bkz. Alak Suresi, ayet 6-7; Şura Suresi, ayet 27). Daha başka bir deyimle Tanrı, insanları kul halinde ve boyun eğer durumda tutmanın, ancak onlardan çoğunu rızık azlığı içinde kılmakla mümkün olacağını düşünmüştür! Yine Muhammed'in söylemesine göre Tanrı, bir de kullarını sınamak maksadıyla, onlardan çoğunu yoksulluk içinde bırak­mıştır (Fecr Suresi, ayet 15-16).
·
1.341 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.