Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

304 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Dikkat Bu Yazı Kitabın Sonu Hakkında Bilgi Verir!
Gizli Anların Yolcusu kitabı ile başlayan serüven Son kitabı ile sona eriyor. Ayşe Kulin’in başyapıtlarından birisi olmaya aday bir seri kitabı. Çocukluğumun yazarı Ayşe Kulin’den Gizli Anların Yolcusu kitabı ile soğumuştum aslında. Kitap homofobik olmadığımı düşünürken homofobik olduğumu keşfetmeme neden olduğu için sanırım okuduğum dönem beni mutsuz etmişti. Ondan sonra Ayşe Kulin okumamaya karar vermiştim. Ancak sonrasında keyif almamı sağlayacak kitap ve yazar arayışında iken Storytel uygulamasında yazarın başka kitaplarına denk geldim. Onları dinledikten / okuduktan sonra Ayşe Kulin’i ve kalemini ne kadar özlediğimi fark ettim ve Ayşe Kulin okumaya devam ettim. Bu dönemde Gizli Anların Yolcusu kitabının devamı olan Dönüş kitabını okudum. İlk kitabın ana karakteri İlhami’nin Ege’nin sakin bir bölgesinde bir bağ satın alıp inzivaya çekilmesi, bu arada ondan kaçan karısı ve kızı Derya’nın neler yaptığı anlatılıyor. Özellikle Derya’nın yeni bir yaşam kurma mücadelesi üzerinde duruluyor. Sonrasında ise yıllardır görmediği babasının izini aramaya koyuluyor. Onu Ege’de saklandığı köşede buluyor ve baba kız yeniden bir araya geliyor. Benim bugün bahsedeceğim kitap olan Son ise Derya’nın babasını bulduktan sonra annesinin kaybı ile bu sakin Ege kasabasına yerleşip kendisine bir hayat kurmasını anlatıyor. Derya Dönüş kitabında mimar Hakan ile tanışıp sıcak bir iletişim kuruyor. Bu kitapta ise onların evlenip bir kız çocuk sahibi olduklarını görüyoruz. Muhalif bir mimar olan Hakan siyasi görüşü ve çevreci yaklaşımları nedeniyle ana vatanında kendisine iş bulamamaktadır. Bu yüzden dünyanın dört bir yanına iş başvurusunda bulunur. Çin’den olumlu bir yanıt aldıktan sonra karısı ve kızı ile Çin’e taşınmaya karar verir. Ancak hesaba katmadığı bir şey vardır. Derya uzak doğu seyahati sırasında bir sinek tarafından ısırılıp enfeksiyon kaparak ölen annesi nedeniyle kızını Uzak Doğu’ya götürmek istemez. Hakan karısı ve kızını babasına emanet edip Çin’e taşınır. Her fırsatta onları yanına çağırır ancak Derya bu çağrıları yanıtsız bırakır. Babası ile yeni kankası David ise bağcılıkla ilgili yeni deneyimler yaşamak için uzun bir gezi planlar. Derya ve kızı babasının evinde hiç de sevmedikleri evin yardımcıları ile baş başa kalır. Evin kahyası Recep ve karısı Nebahat, Derya gelene kadar İlhami beyin yoldaşları gibiydiler. Ancak Derya geldikten yanında da David’i getirdikten sonra kendilerini dışlanmış hissettiler. Recep bunu normal karşılasa da Nebahat bu duruma çok öfkeleniyor, Derya’ya ve David’e içten içe bileniyordu. Derya’nın o eve taşınması Nebahat için bardağı taşıran son damla oldu. Her gün Derya’yı huzursuz edecek bir şeyler yapıyor, o ne derse tersini yapmaktan büyük keyif alıyordu. Derya da bu duruma sinirleniyor ancak insanların ekmekleri ile oynamak istemiyordu. Bu nedenle kızını alıp günü evin dışında geçirmeyi alışkanlık haline getirmişti. Böyle bir günde Doktor Esra ile yolları kesişti. Derya’nın bebeği Ada sahilde Derya’nın bir anlık boşluğundan faydalanıp Esra’nın yanına gitmiş ve gönlünü fethetmiştir. Birbirlerinin isimlerini dahi sormadan koyu bir sohbete koyulan iki genç kadın zamanın nasıl geçtiğini anlamaz. Derya bir ara Esra’dan kızına bakmasını rica eder. Kızı tek başına olduğu için uzun kulaçlar atmayalı uzun zaman olmuştu. Derya kıyıdan uzaklaşıp yüzerken beklenmedik bir hadise gerçekleşir. Bir sürat motoru Derya’nın üzerine gelmektedir. Esra hadiseyi görür uyarmaya çalışır ama her şey için artık çok geçtir. Motor Derya’ya çarpmıştır. Bu olayda şüpheli görünen Esra göz altına alınır ve hemen eski istihbaratçı Vural’ı arar. Çünkü Esra eski erkek arkadaşı tarafından kurye olarak kullanıldığını bilmeden casusluk bilgileri taşımış, bunları ele geçirmeye çalışan insanlar tarafından da yaralanmış ve uzun süre hastanede kalmıştır. Durumu açığa çıkaran ve bu çeteyi yakalayan Vural komiser artık Esra’nın hamisi konumuna gelmiştir. Esra ise Derya’nın ölümünden kendisini sorumlu tutmaktadır çünkü ikisi aynı mayoyu giymekte ve birbirlerine oldukça benzemektedirler. Kendi halinde yaşayan bir anneyi kimse öldürmek istemeyeceğinden aklına ilk gelen şey Derya’yı kendisi zannedip öldürdükleridir. Vural ve Esra konuyu böyle ele ala dursun Derya’nın ölümünü haber alan Recep ve Nebahat gelip Ada’yı teslim alır, Hakan ve İlhami’ye bu kötü haberi iletir. Haberi alır almaz kalp krizi geçiren İlhami Fransa’da hastaneye kaldırılır ve uzun bir nekahet süresi geçirir. Hakan ise perişan olmuş kızını almak karısının cenazesini kaldırmak için Türkiye’ye döner. İlginç tesadüfler sonrası uçakta Esra ile yan yana düşerler. Ancak Esra kaza sırasında karısının yanında olduğunu bir türlü itiraf edemez. Çünkü kazanın / cinayetin kendisi yüzünden olduğu düşünülmektedir. Kazanın üzerindeki sis perdesini ise eski muhabir yeni işsiz bir adam çözer. Önce kaza tutanaklarını ve görgü tanıklarının ifadelerini okur. Sonra parçaları birleştirir ve katilin kim olduğunu bulur. Bu arada Esra Ada’ya bakıcılık yapmaya başlar. Ada artık Esra’nın hayatının önemli bir parçası olur. Bu arada katilin kim olduğu bilgisi herkesi derinden sarsar. Katil bir türlü Derya’yı sevemeyen ve psikiyatrik problemleri olduğu ortaya çıkan Nebahat’tir. Son dönemlerde motora binip dolaşmayı adet haline getiren Nebahat Derya’yı yüzerken görünce üzerine sürmüş ve onu bile isteye öldürmüştür. Hakan çok üzgündür çünkü karısının Nebahat hakkında söylediklerini dikkate almamıştır. Her zamanki kaprisleri olduğunu düşünmüştür. Ancak gerçek onu derin kederlere boğar. Bu arada cinayetin kendi yüzünden olmadığını öğrenen Esra artık saklanmak zorunda değildir. Ne zamandır haber beklediği yer yüzü doktorlarından istediği yanıtı alır ve Afrika’nın herhangi bir yerinde görev almak için yola çıkar. Bu hüzünlü hikâyeden bize kalan ise Ada’nın annesiz, memleketinden uzakta büyümek zorunda kalacak olmasının kederidir. Bazen en olmayacak şeyler insanların başına ne işler açıyor insanın aklı ermiyor. Bu hikaye de onlardan biri. Serinin ara kitaplarından biri olan Handan’ı ise henüz okumadım. Yakın bir zamanda da okuyacak gibi görünmüyorum.
Son
SonAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20183,601 okunma
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.