Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Irk ,soy sop Milliyetçiliği Fitnedir , Şeytanîdir
İslam'da makul ölçüde bir patriyotik duygudan bahsetmek mümkün olsa bile dil, renk, ırk, kan ve soy birliğine dayalı milliyetçilik yoktur. Aksine inanca dayalı bir ümmet birliğini hedefleyen İslam, bu tür taassubiyetleri tehdit olarak algılar, reddeder ve yasaklar. (Yeni Şafak) ➡️Bakara / 34. Ayet وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اَبٰى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِر۪ينَ Meleklere: “Âdem’e secde edin!” dediğimizde İblîs dışındaki­ler derhal secdeye kapandı. İblîs ise direnerek bundan kaçındı, kibir­lendi ve kâfirlerden oldu. ➡️A'râf / 11. Ayet وَلَقَدْ خَلَقْنَاكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنَاكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَۗ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ لَمْ يَكُنْ مِنَ السَّاجِد۪ينَ Sizi yarattık, sonra size şekil ve biçim verdik, sonra da meleklere: “Âdem’e secde edin!” buyurduk. Hepsi hemen secde etti. İblîs müstesnâ; o, secde edenlerden olmadı. ➡️A'râf / 12. Ayet قَالَ مَا مَنَعَكَ اَلَّا تَسْجُدَ اِذْ اَمَرْتُكَۜ قَالَ اَنَا۬ خَيْرٌ مِنْهُۚ خَلَقْتَن۪ي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ ط۪ينٍ Allah: “Ey İblîs! Emrettiğim zaman seni secde etmekten alıkoyan nedir?” diye sordu. İblîs: “Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten onu ise çamurdan yarattın” dedi. ➡️A'râf / 16. Ayet قَالَ فَبِمَٓا اَغْوَيْتَن۪ي لَاَقْعُدَنَّ لَهُمْ صِرَاطَكَ الْمُسْتَق۪يمَۙ Bunun üzerine İblîs şunları söyledi: “Beni azdırmana karşılık, yemin olsun ki ben de kullarını saptırmak için senin doğru yolun üzerinde pusu kurup oturacağım.” ➡️A'râf / 17. Ayet ثُمَّ لَاٰتِيَنَّهُمْ مِنْ بَيْنِ اَيْد۪يهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ وَعَنْ اَيْمَانِهِمْ وَعَنْ شَمَٓائِلِهِمْۜ وَلَا تَجِدُ اَكْثَرَهُمْ شَاكِر۪ينَ “Sonra onlara mutlaka önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de onların çoğunu şükredici bulamayacaksın” dedi ➡️A'râf / 18. Ayet قَالَ اخْرُجْ مِنْهَا مَذْؤُ۫مًا مَدْحُورًاۜ لَمَنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ لَاَمْلَـَٔنَّ جَهَنَّمَ مِنْكُمْ اَجْمَع۪ينَ Allah da: “Kınanmış ve rahmetimden kovulmuş olarak haydi defol oradan! Artık insanlardan kim sana uyarsa, yemin olsun ki, hepinizi cehenneme tıkayacağım” buyurdu. ➡️Abdullah bin Mesut (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu: “Muhakkak ki şeytanın ve meleğin insanoğlunun kalbi üzerinde yönlendirici tesiri vardır. Şeytanın tesiri kötülüğe sevketmeye ve hakkı yalanlamaya, meleğin tesiri ise hayra doğru ve hakkı tasdik etmeye yöneliktir. Meleğe âit hayra yönelik tesiri gönlünde hisseden kimse bunu Allah’tan bilsin ve Allah’a hamd etsin. Kendisini kötülük tarafına çekmeye çalışan bir tesir hisseden kimse de kovulmuş şeytanın şerrinden Cenâb-ı Hakk’a sığınsın.” Sonra Resûlullah şu âyet-i kerimeyi okudu: “Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size çirkinlikleri telkin eder.” (Bakara 2/268) (Tirmizî, Tefsîr, 2/2988) ➡️Abdullah bin Mes’ûd (r.a.) der ki: Resûlullah eliyle bir çizgi çizdi ve: “–Bu Allah’ın dosdoğru yoludur” buyurdu. Sonra bu çizginin sağına ve soluna başka çizgiler çizdi ve: “–Bunlar da farklı farklı yollardır. Her birinin üzerinde o yola çağıran bir şeytan vardır” buyurdu. Sonra Cenâb-ı Hakk’ın şu âyetini tilâvet etti: “Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur; öyle ise ona tâbî olun. Başka yolları takip etmeyin ki sizi O’nun yolundan saptırıp parça parça yapmasınlar. Günahlardan sakınıp takvâ sahibi olasınız diye Allah bunları size emretti.” (En’âm 6/153) (Ahmed, I, 465, 435; III, 397. Ayrıca bkz. İbn-i Mâce, Mukaddime, 1; Dârîmî, Mukaddime, 23; Hâkim, II, 349/3241) ➡️Câbir (r.a.) der ki: Resûlullah Efendimiz’in şöyle buyurduğunu işittim: “Şeytan, Arap yarımadasında namaz kılanların kendisine kulluk etmelerinden ümidini kesmiştir. Fakat onları birbirlerine düşürmeye, aralarını açmaya çalışacaktır.” (Müslim, Münâfıkîn, 65. Ayrıca bkz. Tirmizî, Birr, 25/1937; Fiten, 2/2159; Ahmed, III, 313, 354, 384) ➡️Ben çamurdan yarattığın bir kimseye secde eder miyim hiç!” dedi. (İsrâ 17/61) Kendisinin ateşten, insanın ise çamurdan yaratıldığını ileri sürüp yanlış bir kıyas yaptı ve üstün olduğu zannına kapıldı. (A’râf 7/12) ➡️Kibir ve gurûru sebebiyle isyan eden iblis, yine aynı sebeple af dilemeyi de düşünmeyerek Allah’tan mühlet istedi. İnsanların tekrar diriltileceği güne kadar yaşayarak ölümden kurtulmayı hayâl etti. Cenâb-ı Hak da imtihan âleminin bir cilvesi olarak ona kıyâmet gününe kadar mühlet verdi. Böylece âhirete kesin olarak iman edenle şüphe içinde bulunanı ayırt edip göstermeyi murâd etti. (Sebe’ 34/21) Bunun üzerine şeytan, öcünü almak için insanlara günahları süsleyeceğini, onları azdırmak için her türlü hîleye baş vuracağını ve onlara her yönden yaklaşmaya çalışacağını yeminle ifade etti: “Elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!” dedi. (A’râf 7/17) Ancak ihlâsa erdirilen kulları istisnâ ederek onlara gücünün yetmeyeceğini bildirdi. Cenâb-ı Hak ise, şeytanı ve ona tâbî olanları cehennemiyle korkutarak muhtelif îkazlarda bulundu. (Bkz. A’râf 7/11-18; Hicr 15/30-44; Sâd 38/71-85) ➡️Andolsun ki iblis, onlar hakkındaki zannını doğru çıkardı. Mü’minlerden bir zümre hâriç hepsi ona tâbî oldular. Hâlbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak âhirete iman edeni, şüphe içinde kalandan ayırt edelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin gerçekten her şeyi koruyup gözetendir.” (Sebe’ 34/20-21) Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O işitendir, bilendir.” (Fussılet 41/36) ➡️ Hepimiz biliyoruz; ilk ırkçı şeytandı. Allah Âdem’e secde etmesini emrettiğinde, itiraz etti. “Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan” deyip, kökenine atıfla üstünlük tasladı. İblis’in ‘köken’ üzerinden ürettiği bu kibir, sonradan ne yazık ki insana da bulaştı. Nitekim insanlık tarihi, bir anlamda “ırkçı” çatışmaların da tarihi. Sadece son ikiyüz yılda milliyetçilik/ırkçılık hastalığının sebep olduğu savaş ve çatışmalarda onmilyonlarca insan hayatını kaybetti. Dahası, aynı ırkçılık sendromuyla, İslam dünyası parçalandı. Yetmedi, her parça kendi içinde iç çatışmalara sürüklendi. Türkiye de bundan epey payını aldı. Kurucu kadronun Türkçü karakteri, reaksiyoner Kürtçülük, Arap milliyetçiliği, derken hepsi birden İslam milletinin kardeşlik duygusunu parçaladı. Ümmetin içinden geçiyor olduğu restorasyon sürecinde ise, aslî kaynaklara müracaat ederek bu illetten kurtulmak kaçınılmaz. İşte, Şeytandan Günümüze Irkçılık, İslam kültürünün iki temel kaynağı olan âyetler ve hadislere müracaatla, ırkçılık konusunda ilâhî vahyin ve Resulullah’ın sünnetinin neler söylediğini, örnek olaylarla birlikte ele alacağız. (Prof.Murat sarıcık) ➡️ Ey Nebim!) Kesin olarak biliyoruz ki, onların söyledikleri Seni gerçekten üzüyor. Doğrusu onlar Seni yalanlamıyorlar, ancak zalimler (inatla ve şeytanlık damarıyla) aslında Allah’ın ayetlerine başkaldırıyorlar. (İtiraz ve isyanları bundandır. Ve asıl düşmanlıkları Banadır!) [Her asırda; Hz. Peygamberi ve Onun izindeki İslam tebliğcilerini yalanlayan kimse; aslında Allah’ın ahkâmına kin tutmakta ve gerçeği fark ettiği halde ısrarla saldırıp çok inatçı Yahudiler gibi “cühud”luk, yani çıfıtlık ve fesatçılık yapmaktadır.] Enam 33
··
182 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.