Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

572 syf.
9/10 puan verdi
*Spoiler içerir.* 1831'de, Victor Hugo'nun 29 yaşında yayınladığı roman 15. yüzyılda geçen bir trajediyi anlatıyor. Hakim bakış açısıyla yazılmasına rağmen konuşturulan kişiler üzerinde net bir hüküm belirtmeyip sonuç çıkarma kısmını okuyucuya bırakırken aynı zamanda toplum eleştirisi yapması hoş bir noktaydı. Olaylar kitabın yarısına kadar birçok klasikte olduğu gibi giriş kısmı sayılacak kadar temel atarak sakince ilerliyor, fakat yarıdan sonra olaylar ve kişiler birbirine bağlanıp keskin dönüşlerle sonu merak ettirecek bir gizem havasına bürünüyor. Kitabın kısaltılmış halini küçükken okumuş ve olayları kısmen bildiğim halde harika bir deneyimdi benim için. Özellikle karakterler.. hepsi gerçekçiydi ve biraz onlarsan bahsetmek gerek. Bu karakterlerden bahsetme ve kısa özeti ileride unutursam gelip hatırlamak için yazıyorum, çünkü kitapları kütüphaneden alıyorum ya da pdf okuyorum ve istediğim zaman açıp okuyamam ne yazık ki, ama unutmak da istemiyorum. Neyse başlayalım. Bahsetmek istediğim ilk kişi elbette Quashimodo. Zavallı Quashimodo hem sağır, hem topal, hem kambur, oldukça çirkin bir karakter. Bu yüzden toplumdan dışlanıyor ve Notre-Dame'ı evi, oranın rahibini de babası belleyerek yaşıyor. Fakat insanlar onu ötekileştirdiği için birçok sosyal beceriden bihaber. "Eksikli bir bedenin içindeki ruhun da köreldiği gerçektir." 161 Kendini kötü sanan biri öyle olmasa bile bir süre sonra öyle olmaya başlar. İç dışa, dış da içe dönüşmeye eğilimlidir ki bu yüzden bize için dışın bir olsun'u öğütlerler, çünkü bu tür bir farklılık ruhla beden arasında çatışma yaratır. İnsana huzursuzluk ve mutsuzluk verir. "Gerçekten de, çirkin olduğu için vahşi, vahşi olduğu için kötü bir insandı." 161 Quashimodo tam da bu çatışmayı yaşıyor. Dışı o kadar nefret uyandırıcı ve korkutucu ki, insanları öyle olmadığına inandırmaktansa öyle olmayı tercih ediyor. "Kötülüğü belki de doğuştan gelmiyordu." 161 "Zavallı, bağlarından kurtulamayan zincirlenmiş vahşi bir hayvan gibi yeniden sakinleşti, sadece ara sıra göğsünün tüm boşluklarını dolduran öfkeli bir iç çekiş duyuluyordu. Yüzünde ne bir kızarma, ne de utanç belirtisi vardı. Utancın ne olduğunu bilmeyecek kadar toplumdan uzak, doğaya daha yakındı. Zaten böylesine şekilsiz bir varlık için alçaklık önemli bir şey miydi? Ama öfke, nefret ve umutsuzluk bu iğrenç yüzün üzerine yavaş yavaş, giderek kararan, tekgözünden binlerce şimşek halinde yayılacak ölçüde elektrikle yüklenen bir bulut indiriyordu." 247 Bir diğer karakter ise rahip Frollo, Claude Frollo. Çok zeki, kendini dine ve bilime adamış bu adam, çingene kızına aşık oluyor istemeden. "Senin olduğun cehennem benim cennetimdir, görünüşün Tanrı'dan daha cezbedici." 359 Diyecek kadar seviyor kızı, fakat öncesinde korkuttuğu için ve kız halihazırda kendisiyle gönül eğlendiren Phoebus'u sevdiği için onu reddediyor. Rahibimiz bunun üzerine her şeyini vermeye razı olduğu kız tarafından reddedilmenin acısıyla, onu başkasına vermektense ölmesini yeğliyor ve kızı darağacına kendi elleriyle götürüp bir seçim yapmasını istiyor. Kız darağacına sarıldığında ise onu kurtarmak yerine orada bırakıyor. Sırf kendisini seçmediği için. Piç Frollo. Buraya kadar okuyan varsa özür dilerim ya dayanamadım jdksjsl "Evet! Katilim! Ve sana sahip olacağım. Kölen olmamı istemedin, bu yüzden efendin olacağım. Sana sahip olacağım!" 514 "Uzun zamandan beri bana sahip olduğuna göre, benim de sana sahip olmam gerektiğini düşünüyordum." 356 Esmeralda ise daha on altısında bir genç kız. Çocuk henüz. Ender rastlanan bir güzelliğe sahip, çocuk kalpli saf bir çingene. Aslında çingene soyundan değil fakat küçüklüğünden beri onların arasında yaşadığı için dans edip şarkı söylüyor, keçisi djali ile numaralar yaparak para kazanıyor. Phoebus'a aşık oluyor. Fakat Frollo Phoebus'u öldürünce suç kızın üzerine kalıyor ve tam asılacakken Quashimodo kurtarıyor onu. Kiliseye saklıyor. Kilise kutsal olduğu için girene dokunamıyorlar. "Ne kadar çirkin olduğumu hiç şu andaki kadar çok hissetmemiştim. Kendimi sizinle kıyasladığımda, zavallı bahtsız bir canavar olarak kendime acıyorum." 402 "Siz bir güneş ışığı, bir çiy tanesi, bir kuş cıvıltısısınız! Bense ne insana ne hayvana benzeyen, sert, ayaklar altında çiğnenmiş ve çakıltaşından daha şekilsiz korkunç bir yaratığım." 402 Bunları söylüyor Quashimodo.. o da seviyor kızı. Fakat zorlayarak kendisine muhtaç bırakmaya çalışarak değil. İçi yana yana onun için sevdiği adamla konuşacak kadar. Onunla aynı mezara girecek kadar seviyor Esmeralda'yı. "Güneş batmaya başladığında kendini yeniden gözden geçirdi ve neredeyse çıldırmak üzere olduğunu düşündü." 388 "Âdeta domuzların ortasındaki bir yabandomuzu gibiydi." 92 Bu söz de çingenelerin kralı Mathias için.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · İş Bankası Kültür Yayınları · 202132,7bin okunma
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.