“Vermek bir kimsenin üstünlüğünü göstermektedir, onun daha çok ve daha yüksek olduğunu, magister olduğunu. Geri vermeden almak ya da fazlasıyla ödemek astlığı kabullenmektir, bir tâbi ve uyruk olmaktır, minister olmaktır. "44 Minister'in baş-örneği, aldığının karşılığını veremeyen ya da verecekse bile çok sonra veren çocuktur. Böylelikle, beslemek tahakküme bağlanıyorsa, almak da boyun eğmeye bağlanmaktadır. Hiyerarşik
toplumlarda tanrılarla insanlar, hükümdarlarla halk arasındaki ilişkileri düşünürken, insan yaşamının bu temel gerçeklerini mutlaka akılda tutmak gerekir.
Sayfa 224Kitabı okudu
·
50 görüntüleme
İslamda olan sadaka-zekat gibi kavramlar mesela. Bu açıdan bakınca çok yanlış. Yani toplumda fakirlerin olması gerekiyor ki sadaka verebilesin. Halbuki toplumda fakirlerin olmaması gerekiyor. Yani en azından belli bir seviyede olması gerekiyor insanların. Bunuda toplumlarda devletlerin yapması gerekiyor. Devlet sadaka veremeyeceğine göre vatandaşlarının gelirlerini belli bir seviye üzerinde tutması gerekiyor. Bunuda yapabilmesi için vatandaşlarının sayısının kontrol altında olması gerekiyor. Bununda olabilmesi için ümmet, din kardeşi gibi kavramlarla yola çıkıp kontrol edemeyeceği 2 milyar gibi bir nüfusa hitap etmektense. Kendi vatandaşlarını düşünmesi gerekiyor. Sınırların güvenliğini sağlaması gerekiyor ki içeri de düzeni sağlayabilsin. Yani kendi oluşturdukları fakirlik yüzünden kendilerini sürdüren bir sistem.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.