Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

647 syf.
8/10 puan verdi
Dünya Klasiklerini okurken, yazarlar ve yaşadıkları dönemle ilgili araştırma yapmayı da seviyorum. Böylece okuduklarıma da daha doğru anlamlar yükleyebiliyorum. Stendhal, 1783-1842 tarihlerinde arasında yaşıyor.Bu eseri de 1830 yılında yayımlanıyor. Fransa tarihine baktığımızda, hepimizn bildiği 1789 Fransız ihtilali ile büyük değişim başlıyor.Ardından restorasyon dönemi geliyor. Restorasyon, Birinci Fransız İmparatorluğu'nun yıkılışıyla Temmuz Devrimi arasındaki dönemde Bourbon monarşisinin yeniden kuruluşunu ifade ediyor.1814-1815 yılları arasında 1. Restorasyon dönemi var. Bu sırada Napoleon tahtı bırakıyor ve 1815-1830 yılları arasında ikinci restorasyon dönemi oluyor. Bu dönemde, aşırı kralcılar - liberal-burjuva kesimler arasında bir denge oluşturulmaya çalışılıyor. Yine işgalden çıkan Fransa'nın ayağa kalkmaya çalışması var. Özetle mutlak krallıktan demokrasie geçme çalışmaları. Bu dönemlerde din adamları çok güçlü, piskoposlar, rahipler nerdeyse krallar gibi, adalet onların ellerinde, herkesi rahatlıkla etkileyip en etkili kararları verdirebiliyorlar, mahkemelerdeki kurulları rahatlıkla organize edebiliyorlar. Zaten kitabımızda da romak kahramanının başıan gelenlerden bunları rahatlıkla anlayabiliyoruz. Stendhal bu kitapta dönemini inanılmaz güzel yansıtmış. Defalarca, 1800'lerin başında Fransa böyleymiş demek şeklinde düşündüm. Kitabımızın başlığında, kırmızı; aşk, ihtiras, tutkuyu yansıtıyor, siyah da hırs, ihanet, ölüm diye düşünüyorum. Julien Sorel, köylü bir oduncunun zeki, çalışkan, çok hırslı, bir miktar sinsi, küçük oğludur. Babası onu rahiplerin yanına vermiştir, görsel hafızası sayesinde okuduğu dini metinleri hızla ezberleyebilmektedir. Bu sayede, belediye başkanının evinde kalarak çocuklarına ders verebilme imkanı bulmuştur. Ama kahramınıza elbette bu yetmemiştir, daha fazlasını istemiş hatta başkanın karısını da kendine aşık etmeyi başarmış ve sevgili olmuşlardır. Eh böyle şeyler gizli kalmaz, Sorel'E aşık olan ama ondan karşılık göremeyen ( O kadar yüksek emelleri olan biri hizmetçiyle olacak değil ya ) Elia, onların aşklarının ortaya çıkmasını sağlar ve Sorel evden ayrılmak durumunda kalır. onu başarılı bulan rahip, bir başka arkadaşına tavsiye eder, orada da kendini gösteren Sorel, bu kez daha yüksek bir mertebede, M De La Mole'un yazı işlerini yapmak üzere, Paris'e gelir. Burada da kendini gösterir ve yer edinir ancak ahh bu gönül işleri, onun başını hep belaya sokar. Bu sefer de matmazel De La Mole ile aralarında aşk başlar. Elbette bı kadar soylu bir hanımefendinin babası, bir köylüye izin verecek değildir. İŞler burada karışır. Dİkkat Spoiler !!! Sonunu söylicem okumadıysanız devam etmeyiniz, bütün heyacanı kaçar. Köyüne döner ancak burada o kadar saçma bir şey yapar ki, gider kilise de Madam D.Renal'e silahla ateş eder, yaralanmasına sebep olur ve zindana atılır. Verrieres kasabasında, zaten çok fazla düşmanı vardır, kendine yardım eden rahibin düşmanları da dahil olmak üzere, mahkemede ölüm cezası almasını sağlarlar. Sonrası karanlık zindanlar... Unutmadan , Karakterlerde inanılmaz bir psikolojik analiz vardı, Stendhal bu konuda da döneminin çok ilerisinde, çok başarılı. Kırmızı ve Siyah. Neden klasik olduğu o kadar aşikar ki. Mutlaka okuyunuz. Keyifle...
Kırmızı ve Siyah
Kırmızı ve SiyahStendhal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20229,9bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
681 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.