Nasıl şey şu insanların, yıllara yayılan ve yayıldıkça da mahçuplaşan öyküsü... Hikayeden bulaşan buram buram tarih, çeşit çeşit belde, bitmek tükenmek bilmeyen savaş ve üzüntü silsileleri içinde kitabı mıhlanmış gibi okuyorsunuz. Bir ömrü acısı, tatlısı ve unutulmayanları ile sayfalara sığdırmak, romanların da büyüsü burada sanırım, okurken sizi de böylece içine çekiyor bu hüneri ile. Doğunun Limanları, 19. yüzyılın başlarından sonlarına değin uzanan, çeşitli savaşlar, beldeler, roller, insanlar, mutluluklar ve üzüntüler ile öyle ya da böyle bir ömür geçirmiş olan İsyan'ın hayatını anlatan ,geriye dönüş tekniği ile yazılmış bir tarihi roman kısaca. Osmanlı'nın birleştirdiği birçok etnik kökenin kardeşçe muhabbeti ve diğer milletlerin de birbirleri ile kaynaşması, birbirlerine duydukları hoşgörü sizi sarsıyor. Ta ki Filistinli Mahmud'un Clara' nın Yahudi dayısı ile konuşmaları sonrasına kadar... Filistin meselesinin bambaşka oluşunu bir kez daha hissediyorsunuz. Bana en çok dokunan, İsyan'ın yıllar geçtikçe kendisinin de içine sürüklendiğini bir çaresizlik kuyusuna batması oldu şüphesiz. Hayatındaki yılların yaprak dahi kımıldamadan, umutlarına cevapsız geçişi... Herkese tavsiye ederim.

Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,7bin okunma

·

124 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşe