Elleri olağanüstü – güzel değil, şişkin damarlarla düğüm düğüm ama eşsiz bir anlamla, yaratma gücüyle dolu. Leonardo da Vinci'nin elleri böyleydi belki. Böyle ellerle başaramayacağı şey yoktur insanın. Kimileyin, konuşurken parmaklarını oynatır, yavaş yavaş yumruğunu sıkar, sonra birden açıverir elini, güzel, dopdolu bir söz söyleyiverir. Bir Tanrı gibi. Ama bir Olimposlu ya da bir İbrani tanrısı değil, “altın bir ıhlamurun dibinde, akçaağaçtan tahtına kurulmuş" bir Rus tanrısı gibi.