Ve Fransız olan her şeye karşı da büyük bir tiksinti duyuyordum. Çünkü burada insanın yabancılara karşı ne kadar aşağılık davrandığını yakından görmüştüm. İspanyollara karşı da öyleydiler, en azından ilk yıllarda. Tembelliklerinden dilimizi bile öğrenemiyorlar, diyorlardı. Aradan on yıl geçmiş olmasına rağmen, köşedeki fırından baget ekmek almaya giden annerne bile kötü muamele yapıyorlardı. Satıcı kadın anlamamış rolünü oynuyordu. Annemi anlamıyorlarmış gibi yapıyorlardı. Toplumla kaynaşamamıştık. Tek bir Fransız arkadaşımız bile yoktu. Defolun gidin artık lafını o kadar çok işittim ki. Bize yük olmaktan başka ne işe yararsınız ki. Sömürgelerden gelen insanlara nasıl davrandıklarını da gördüm.