Toplum içinde bireyi aptal yerine koyan da, bireyi aptal yapan da, fukara eden, göklere çıkaran, çıkardığı gibi bazen de indirebilen de toplumsal baskıdır. Bu baskıdan özgürlüğe ulaşmak çoğu zaman büyük güç gerektirir. Toplum içerisinde kalıplaşmış sözsüz kurallar vardır. Bunları kimi zaman dini akaitler bütünlüğünden bir parça gibi sunar insanlar bize. Ne kendileri aslında buna inanırlar ne de yaşamak isterler bu bütünlük içinde. Özellikle aşağı tabakadan insanların bir arada yaşadığı yerlerde birbirilerini "Homo homini lupus" İnsan insanın kurdudur şiarıyla görürler. Bu bir genelleme değil, bu bir kesinlik taşımaz ama takdir edilesi bir şey varsa o da daha az maddeye sahip bir insanın, en yakınında bulunan diğer bir insanda gördüğü daha fazla maddeye karşı haset duygusu. Elde etme çabası için, en temel o dini akaitlerden birini dahi parçalayan arzu. "Komşunu sev!" İnsanı, insanın kurduna dönüştüren şeylerden biri ve en güçlüsü tüketim çılgınlığı. Tüketim çılgınlığıyla birlikte Nietzsche'nin Güç İstenci'nden çıkarabileceğimiz, etrafındakilere karşı yükselme tutkusu. Kendini diğerleri gözünde başarılı gösterme tutkusu. Bunun için, insanın çılgınca arzularına erişmek için yapamayacağı, girişemeyeceği yolu var mıdır? Kuru Kız. İnce, uzun boyuyla önce annesiz, sonra babasız ve nihayetinde erkek kardeşinin de ölmesiyle yalnız kalmış, evlenmemiş, bu yüzden de Kız Kurusu ilan edilmiş, komşularının gözünde; yolunacak kaz, eğlenilecek, zaman geçirilecek biri, yalnızlığı dolayısıyla bedeninden yararlanılacak bir metadır. Elinde kalan son şey olan barınağı, evi komşularının daha fazlasını elde etme çabalarına, arzularını süsleyen, hazinelerini artıracak bir altın tanesine dönüşür. Tüm aptallığı, kuru kızlığı ya da kız kuruluğu bundan sonra şaşkınlık yaratcaktır çünkü Kuru Kız; internet çağına giriş yapılan bir ülkede, çoğunluğun aptal aptal kaydırma hareketinden başka bir şey yapmadığı, cinsel dürtülerini tatmin etmek için yazdığı, izlediği yollardan uzaklaşamadığı, açma, kabul etme, kapama, şarj etme işlemlerinden öteye bilginin çok az rastlandığı bir zamanda; dil öğrenmiş, kelime haznesini geliştirmiş, genel kültür bilgisini yükselmiştir. Onun dünyası komşularının dedikodu dünyası ya da erkeklerimiz dedikleri kocalarının cinsel organlarını kikirdiyerek anlattığı dünya değildir. Onun dünyası teknoloji çağına yüksek bir adımla, internet aracılığıyla girildiğinde, bundan en iyi şekilde faydalanılan dünyadır. Yalnızlığı, aile özlemi iç dünyasına henüz çok küçükkken, içine gömmeyi, hapsetmeyi öğrendiği yıllarda başa çıkabileceği bir şeydir. Ve kendi yarattığı tanrısıyla sohbet edip, yol çizer yine kendine. Yolu Dünyanın Sonu'dur. Dünyanın Sonundaki Şehir "Fin del mundo" olan Ushuaia şehridir. Elinde bir tek bavul, tüm merak ettiklerini öğrenebilmek için bu yola adım atar Kuru Kız.

Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,377 okunma

·

404 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

H. Ferventis