Üzerinde yaşadığımız bu tarih zengini toprakları, Anadolu’yu, zamanda ne kadar geriye gidersek o kadar iyi anlarız. Prof. Veli Sevin’in “Anadolu’nun Tarihî Coğrafyası” adlı eseri de bize bu yolda gerçek bir yardımcı olabilir. Anadolu’daki ilk büyük örgütlenme olan Hitit devleti MS 1200’lerde dağılıyor. Sonraki 300 - 400 yıl boyunca Anadolu’ya Avrupa’dan (Çoğunlukla Trakya üzerinden) göç akınları yaşanıyor. İşte V. Sevin’in kitabı, göçlerle geçen ve kargaşa yaratan bu birkaç yüzyıllık zaman dilimi boyunca Anadolu’ya gelip yerleşen çeşitli toplulukların, bu süre sonunda inşa etmeye başladıkları kentleri ve hâkimiyet kurdukları bölgeleri anlatıyor. Kabaca, Bizans dönemine kadar… Nereler bu bölgeler? Adını, üzerine yerleşen halklardan alan Thrakia, Bithynia, Mysia, Troas, Aiolis, Ionia, Karia, Lykia, Pisidia, Pamphylia, Lydia, Phrygia ve Galatia. Yani Türkiye haritasını tam ortadan ikiye ayırdığınız takdirde, sol tarafta kalan parçanın neredeyse tamamı (Zaten tarihte Anadolu denilen yer, bugünkünden bazen daha az bazen de daha fazla toprağı ifade etmekteydi). Yukarıda adı geçen her bir bölgeye yerleşmiş topluluklar kendi içlerinde etnik benzerliklere ve farklı yönetim biçimlerine sahipler. Kurdukları yerleşim yerleri, birkaçı hariç, asıl Büyük İskender ve Roma hâkimiyet dönemleri sonrasında gelişiyor. Anadolu’nun antik halkları, Göktürkler, Selçuklular, Osmanlılar kadar bizim atamızdır. Neredeyse hepimiz, ister merkezlerde ister ilçelerde olsun, onların temelini attıkları şehirlerde yaşıyoruz (Küçük kasabalarda bile görebildiğiniz antik tiyatro ve stadyumları hatırlayın). Emin değilim ama, genlerimizde de onların izleri bulunsa gerek. Ülkemizi, tarihimizi, yani kendimizi tanımak için faydalı bir eser…

Anadolu'nun Tarihi Coğrafyası IVeli Sevin · Türk Tarih Kurumu · 20198 okunma

·

78 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.