Kırmızı Azap, Ayfer Tunç'un Aziz Bey Hadisesi adlı novellasından sonra okuduğum ikinci kitabı. Taş Kağıt Makas adlı öykü kitabında yer alan kısa öyküler Kırmızı Azap adıyla yayımlanmış. Kitap dokuz güzel öyküden oluşuyor. Ayfer Tunç'un kendine özgü öykü evreninin her birine çeşitli biçimlerde yansıdığını görmek mümkündür bu öykülerde. Fehime'de deneysel bir öykü ile karşılaştığımız gibi kitaba adını veren Kırmızı Azap'ta da yazılmayı ve cisimleşmeyi bekleyen öykü karakterlerinin durumlarını, neler hissettiklerini öğreniriz. Yük adlı toplumsal duyarlıklı öyküden etkilenmemek, geçmişte yaşanmış trajik olaylara kayıtsız kalınmadığını gösteren böyle bir öyküyle okuyucu karşısına çıkmak da başlı başına bir cesaret örneği değil midir? Okuduktan sonra "vay ve" dediğim, bir süre etkisi altında kaldığım ve kitabı bırakarak hızla internette araştırmaya başladığım ve bence edebiyatımızda kült öykü niteliğini hak eden "Mikail'in Kalbi Durdu" adlı öyküden etkilenmeyen, erkek dünyasını bu kadar iyi bilen bir yazara hayranlık duymayan var mıdır? Taş Kağıt Makas'taki yıllar geçse de unutulmayan arkadaşlık ve karşılaştıktan sonra yaşanılan duygular, Kar Yolcusu'nda mecburen ıssız bir tren istasyonuna yakın bir kulübede yaşayan bir erkeğe sığınma, aralarında oluşan duygusal bağlar ve zamanı gelince ondan kurtulmanın zorluğu etkileyici değil miydi? Kaybetme Korkusu, Kadın Hikâyeleri Yüzünden ve Soğuk Geçen Bir Kış, Ayfer Tunç'un öykü anlayışını yansıtan etkileyici öykülerdi. Sırada Mağara Arkadaşları ve Suzan Defter ile Evvelotel-Saklı var. Ayfer Tunç'un edebî kalemiyle geç tanışmış olsam da en azından öykü ve novellalarını okuyarak geç kalmışlığımı tolere etmeye, onun öykü dünyasını gerektiği gibi anlamaya çalışacağım.

Kırmızı AzapAyfer Tunç · Can Yayınları · 2021885 okunma

·

138 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hasan Hüseyin AKKAŞ