Kitapta daha küçücük bir çocukken evlatlık olarak geldiği evde, sevgisiz, dışlanmış, zulme uğramış Heatcliff'in kötülüğe doğru süratle yaptığı yolculuğu okuyoruz. Aynı zamanda da Catherine'e olan delice aşkını... Bu aşkın bir aileyi nasıl mahvettiğini...
Romanı okurken, "kötülüğü de haklı çıkaran sebepler var" diye düşündüm. Mayası kötü olandan ziyade, bazı kötülükler beyhude olmamalı. Ve evet, Heatcliff boşuna kötü değildi. Haklı sebepleri vardı. Galiba her insan biraz kötüydü, kendi potansiyeli kadar.