Sessizlik içinde, birbirinin söylemeden bile istediğini, dediğini anlayan, birbirine candan bağlı iki kişi arasında yaşamak yeter derecede avutucu şeydi, Cemil Kâzım bu göze görünen, dıştan bakılınca kasvetli sanılan yalnızlıktan çok, hiçbir şeyle anlatılamayan, yatıştırılamayan ruh yalnızlığından, hayal yoksulluğundan korkuyordu.