Gönderi

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki İnsan yükseldikçe Cenâb-ı Hakk'a duâ edemez. Neden? Çünkü duâ etmek demek bulunduğu mevkîden râzı olmamak demekdir. Daha iyisini istiyor, râzı değil. Allah'dan râzı olmamak demekdir bu. Peki duâyı niye yapıyorlar? Emir yerine gelsin diye. İstemek için değil de emir yerine gelsin diye. Allah emretdi ya, "Duâ edin bana" diye, o emir yerine gelsin diye duâ ederler. Rızâ makâmında bulunan zevâtın duâ etmekden imtinâ etmesini, Allah'dan bir şey istemekden kaçınmasını bazıları anlayamıyor, akılları almıyor bunu. Halbuki bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Hemen basit bir misâl ile îzâh edelim. Küçük bir çocuk babasından para istese, bunda yadırganacak bir şey yokdur, hattâ babanın hoşuna gider bu. Ama aynı çocuk kırk yaşına geldiğinde hâlâ babasından para isterse ayıp olur bu. Yine aynı misâl üzerinden gidersek, küçükken babasından para isteyen çocuk, büyüyüp iş güç sâhibi olunca, babasından para istemez buna utanır ama akıl istemekde bir mahzûr görmez. Baba da bundan hoşnûd olur, gurulanır, evlâdım benim tecrübemden istifâde etmek istiyor der sevinir. İşte aynı bunun gibi, kulun Allah'dan istemesi de onun manevî derecesine göre değişir. Yolun başındakiler her şeyi ister Allah'dan, ister maddi, ister manevi. Biraz ilerleyenler maddiyat talebinde bulunmaz, âhirete tâlib olur. Daha da ilerleyenler, ne dünyevi ne de uhrevi bir talebde bulunurlar Allah'dan, O'nun rızâsını isterler ancak. Daha da ilerleyenler Hakk'ın cemâline tâlib olurlar, başka hiç bir şey umurlarında değildir onların.
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.