PUTÇU SİSTEMLER VE DEMOKRASİ 2.KISIM
İlahi kitabımıza baktığımızda, "Sizin dininiz size, benim dinim de bana." (Kâfirun: 109/6) ayetinde eski Mekkelilerin dininden söz ettiğini görürüz. Oysa onların isimlerini bildiğimiz bir dinleri yoktur. Buradan Kur'an'da; Allah'ın dininin haricindeki her inanış ve bu inanışın pratik yansıması olan yaşantının bir
Demokrasi, çoğunluğun zulmüne dönüştüğünde zararlıdır.Demokrasi,toplumlar kendi menfaatlerine göre hareket ettiğinde zararlıdır.Eşit eğitim almayan toplumlarda da demokrasinin sakıncaları vardır.
Bunun dışında merak ettiğim bir konu var.Bir yapının etrafında dua etmenin, yüz göz sürmenin, kendinden geçmenin adı nedir ve bu davranışlar o yapıyı ne konumuna sokar?
İslama göre demokrasinin batil olmasi ile birlikte islamdan sonra Allahu Tealanin emretmedigi peygamberin buyurmadigi yapmadigi sunnete muhalif hersey zaten islamdan sonra cikartilmis olan bidatlerdendir. sizin kastettiginiz seyler gunumuz sofi kimselerin yaptigi seyler ise zaten onlarin amellerinin bir çoğunu ne Allahu Teala emretmis nede Peygamberi ve ashabi yapmiş bu sebebten gunumuzfe kendini islama nispet edenlerin bir cogu islam disi sapiklik ve delalet icinde yuzmektedir size tavsiyem islami asıl kaynaklarından alirsaniz ve demokrasinin asil kaynagini arastirirsaniz hakikat guneş gibi ortaya cikacaktir saglicakla kalin
Her türlü kan akıtmayı, kadının dövülmesini hak gören, çocukların din için dövülmesini söyleyen (ayetler) islam dini çokta kan ve gözyaşı akmasını önemsemez.
Nitekim Kur'an'da "İnsanlar arası kardeşlik" duygularını yaratır gibi görünen hükümler, tüm insanları değil fakat sadece Müslümanlar arası ilişkileri kapsar anlamdadır.
Örneğin: Hucurat Suresi'nde şöyle yazılı: "Şüphesiz mü'minler birbiri ile kardeştirler; öyleyse dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin." (Hucurat Suresi, ayet 10.) Görüldüğü gibi ayette geçen deyim "mü'minler"dir (yani Müslümanlardır). Müslüman olmayanların "kardeş" sayılmaları şöyle dursun, "müşrik", "münafık", "kâfir" olarak "düşman" bilinmeleri emredilmiştir. Örneğin: Tevbe Suresi'nde "müşriklerin" yok edilmeleri emredilmiştir (bkz. Tevbe Suresi, ayet 5); Yahudilerle Hıristiyanların "Kitap ehli" oldukları ve İslama çağrılmaları, girmedikleri takdirde "cizye" (kafa parası) vermeye zorlanmaları, vermedikleri takdirde onlara karşı savaş açılması (öldürülmeleri) hükme bağlanmıştır (örneğin bkz. Tevbe Suresi'. ayet 29). Öte yandan insanları "Bir erkekle bir dişiden" yarattığını söyleyen bir Tanrı'nın, birbirlerini kolayca tanımaları için onları ümmetler ve kabileler haline sokması, soktuktan sonra kimini 'Müslüman' kimini de 'kafir' yapması ve sonra birbirleriyle boğazlaştırtması da kardeşlik anlayışı ile bağdaşmayacak şeylerdendir.
Olaya ayetleri kendi benliginize gore yorumlayip sonunda felsefenizi konusturmussunuz oysa Allahu Teala kendi hükmü dışındaki hic bir kafadan uyuduruk sistemleri ideolojileri kabul etmemektedir. Benim bu sözlerim kendisini islama nispet edip islamdan bi haber yasayan bir kimse icindir. Kisi zaten islami bi kaygisi yoksa bu meselelerin konusulmasi yersiz olur. Olaya binaen şu ayet aciklayici olacaktir. Allah ve Resûl'ü bir şeye hükmettiğinde, mümin erkek ve mümin kadının o işlerinde seçim hakları yoktur. Kim de Allah’a ve Resûl’üne isyan ederse, muhakkak ki apaçık bir sapıklıkla sapmıştır. (33/Ahzâb, 36) Ey iman edenler! Allah’a, Resûl’üne, Resûl’üne indirdiği Kitab’a ve daha önce indirdiği Kitab’a iman edin. Kim de Allah’a, meleklerine, kitaplarına, resûllerine ve Ahiret Günü'ne kâfirlik ederse şüphesiz (hakka geri dönüşü zor) uzak bir sapıtmayla sapıtmış olur.” (4/Nisâ, 136)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.