Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

432 syf.
9/10 puan verdi
Kemerleri bağlayın! Zira zor bir yolculuk olacak.
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı-Robert M. Pirsig Bir insanı akıl hastanesine düşürecek kadar zorlu bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Peki bir insan sadece deli olduğu için mi akıl hastanesine kapatılır? Ya da “deli” diye kime diyoruz? Antik Yunan’dan bu yana insanı pençesine alan bir yanılsamadan kurtulmaya çalışmanın öyküsünü göreceğiz bu kitapta. Bu yanılsamayı çözüme kavuşturmaya çalışan bir insanın yalnızlığını ve içine düştüğü güç durumu göreceğiz. İnsanlığın uzun zamandır oluşturduğu kabullerin dışına çıkmanın zorluklarıyla karşılaşacağız. Bu kitap hakkında konuşmaya başlamak kolay olmayacak ve söylemem gerekiyor ki kitabı okuyacakları da kolay bir yolculuk beklemiyor. Zira ana karakterin bizi çıkardığı yolculuk bir hayli zorlu. Her ne kadar bu bir arayış yolculuğu olsa da yalnızca içsel bir yolculuk olduğu anlamına da gelmiyor. Çıktığı bu yolculuk sırasında insanın antik çağlardan beri içinde bulunduğu bunalıma da bir cevap bulmaya çalışan bir adamın öyküsü bu. Ana karakterin fark etmiş olduğu nokta şu: Antik Yunan’da felsefenin ortaya çıkışıyla gündeme gelen logos-mitos ayrımı günümüze kadar süregelmiş ve kendini akıl-duygu, klasik-romantik gibi ayrımlarda göstermiştir. Ana karakterimiz ise zamanla bu ikici ayrımların bizi yanılgıya düşürdüğünü ve kendimizi bir tarafta bulunmak zorundaymış gibi hissettiğimizi, zira bu yanılgıya göre bu iki tarafı, uzlaşmaz, bir araya gelmez bir ikili olarak gördüğümüzü ileri sürüyor. Bu durum günümüzde kendini en bariz şekilde teknoloji düşmanlığı olarak gösteriyor. Teknoloji ve hayatımızı kolaylaştıran diğer şeyler Antik Yunan’dan günümüze gelen “akıl” tarafının uzantısıymış gibi görünüyor. Ve “klasik” kamptakiler teknoloji ve nimetlerini daha hoş karşılarken, “romantik” kamptakiler teknolojiye karşı adını koyamadıkları bir nefret duygusu besliyorlar. Onu anlamaya dahi çalışmıyor, tabiri caizse ondan kaçıyorlar. Ancak kitapta, asıl sorunun teknolojide olmadığı, teknoloji üreten insanlar ile ürettikleri nesneler arasındaki ilişkide olduğu savunuluyor. Kitabın ana karakteri bir teknik yazar, ki bu, kitapta gördüğümüz birçok otobiyografik elementten yalnızca biridir. Dolayısıyla ana karakter bir şekilde “akıl” kanadının teknolojide sanat olarak gördüğü şeyin farkında. Romantik kanattaki insanlar bunu anlayamıyor çünkü onlara göre bir şeyin sanat olarak görülebilmesi için duygu barındırması, muğlaklık içermesi ya da ona benzer şeyler gerekiyor. Ancak ana karakterimiz birbiriyle tamamen uzlaşmaz görünen bu iki kanadı bir araya getirebilecek bir şeyin olduğunu fark ediyor. Bu şey İngilizcede “quality” dediğimiz “Nitelik” ya da “Kalite”dir. Yazar Pirsig’in daha sonraki söyleşilerinden birinde de ifade ettiği gibi, Nitelik ile Budist öğretideki dharma’ya yakın bir şeyi ifade etmek istiyor. Dolayısıyla buradaki Nitelik’te meditasyona dair bir şeyler var. Kitabın bir yerinde bir makinenin kurulumunu yapabilmek için işe huzurlu bir kafayla başlanması gerektiği tavsiye ediliyor. Bu da Nitelik ile kastedilmek istenen şeye dair ufak da bir ipucu veriyor. Ancak kitabın neredeyse birçok yerinde göreceğimiz gibi Nitelik aynı zamanda tanımlanamaz bir şey. Çünkü tanımlamaya başladığı anda onu akıl yoluyla sınırlamaya çalıştığını görüyor ve bu tam da Antik Yunan’dan bu yana insanların kapana kısılmış olduğu şey. Ancak yine de bize Nitelik’le ne demek istediğini göstermeye çalışıyor. Bunu da motosiklet bakım sürecinin inceliklerini anlatarak yapıyor. Ona göre motosiklet bakımı da bir sanattır. İyi tamirciyle kötü tamirci arasındaki fark da o bahsettiği “Nitelik”i özümseyebilmiş olmak ya da olmamaktır. Çünkü bir motosikleti iyi bir şekilde onarabilmek için kullanım kılavuzuna harfiyen uymak bazen yeterli olmuyor. Ya da “klasik” kanatta yer alan insanların bilimsel yolu tercih edip arızayı/sorunu ortaya koymalarını sağlayacak hipotezleri bir bir deneyerek motosikleti tamir etmek de her zaman için çözüme ulaştırmıyor. Çünkü bir insanın sonsuz sayıda hipotez oluşturabileceğini ve bütün bunları denemenin imkânsız olacağını ve dolayısıyla sorunların çözümü için yalnızca akıl yolunun yeterli olmayacağını, bunların dışında insanın doğru raya oturmasını sağlayan bir unsura, yani “Nitelik”e sahip olunması gerektiğini savunuyor. Ana karakterimize göre insan ancak Nitelik mefhumunu kavrayabilerek bu sorunun üstesinden gelebilir ve klasik kanat ile romantik kanadı uzlaştırabilir. Bu “Nitelik”, akıl ve duygu, “özne” ve “nesne” ayrımlarının oluşmasından da önceki bir aşama. İnsan akıl yoluyla ilerleyebilir ama onun gideceği rayları “Nitelik” oluşturur. Böylece insan sonsuz hipotezler arasından hangilerinin kendisini aradığı sonuçlara yaklaştıracağını bu Nitelik sayesinde seçer. Kitaptaki olay örgüsüne dair çok fazla şey söylemedim ama buna gerek de yok aslında. Ana karakterin oğlu ve iki arkadaşıyla birlikte çıktığı motosiklet yolculuğunda aynı zamanda yukarıda bahsettiğim türden bir düşünsel yolculuk gerçekleşiyor. Yukarıda bahsettiğim gibi ana karakterimizin üstesinden gelmeye çalıştığı şeyler birtakım ikilikler ve kendisinin akılcılık hayaleti dediği şey. Burada benim çok ilginç bulduğum nokta ise ana karakter aynı zamanda akıl hastanesine düşmesine neden olan şeyden yani iki benlikli hâlinden de kurtulmaya çalışıyor. Bu benliklerden ilki, kitapta Phaedrus olarak geçen hayalet kişilik. Ya da kendisinin kitabın ilerleyen bir noktasında dediği gibi, hayalet olan kendisi ve gerçek olan Phaedrus. Yıllar önce akıl hastanesine düşünce kendisine uygulanan bir tedavi sonucunda artık yeni bir benliğe sahip oluyor karakterimiz. Ama Phaedrus’un hayaleti onun peşini bırakmıyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi Phaedrus’un akıl hastanesine düşmesine sebep olan şey ise “akılcılık” hayaleti dediği şeyin peşine düşmek oluyor. Son olarak kitabı okumak isteyecek olanlara şu tavsiyede bulunarak bitirmek istiyorum: Kitap kesinlikle belli düzeyde bir altyapı gerektiren bir kitap. Nasıl bir altyapı bu? Öncelikle kesinlikle iyi bir okur olmayı ve kanaatimce 300-400 kadar ("Nitelik"li) kitabı okumuş olmayı gerektiren bir altyapı. Bunlar dışında felsefeyle ilgileniyor olmak da kitabın muhtevasına erişmeyi bir nebze kolaylaştıracaktır. Bunları söylerken kitabı hiçbir eksik nokta kalmayacak şekilde hakkıyla okuyabildiğimi iddia etmiyorum. Sadece okumak isteyenleri kitaba hazırlamak istiyorum. Herkese keyifli okumalar!
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı
Zen ve Motosiklet Bakım SanatıRobert M. Pirsig · Ayrıntı Yayınları · 20221,196 okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.