Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ksenophanes eskiçağ dünyasında esas olarak satirik eleştiri ve karşı çıkışların yazarı diye tanınıyordu ve günümüze kalan dizeleri ozan, filozof ve sıradan insanlar karşısındaki tutumunun gerçekten bu biçimde olduğuna ilişkin pek çok kanıt sağlar. Reform tutkusu daha önce toplumsal 've yaşamöyküsel dizelerinde karşımıza çıkmıştı. Teolojik mitlerdeki yakışıksız bölümlerin içki törenlerinden çıkarılmasını öğütler, sporculara tapılınasına ateş püskürür, eski yurttaşlarının lüks alışkanlıklarını şiddetle kınar. Karşı çıktığı felsefe ve din öğreticileri arasmda özellikle Thales, Pythagoras ve Epimenides'in adı geçer (Diogenes Laertios, IX: 1 8); Pythagoras'la ruhgöçü öğretisi hakkındaki satirik dizelerini hala okuyabiliyoruz (fr. 7; bkz. s. 1 68). Ama rahatsızlığının ağırlıklı nedeni, Herodotos'un söylediğine göre Yunanlar için Tanrılarının doğasını belirleyen iki ozan, yani Homeros'la Hesiodos'tu.16 Bugünden bakıldığında bu iki ozanın o zamanki etkisinin kapsamını kestirrnek güçtür - özellikle de Homeros'u okuduğumuzda; çünkü biz Ilias ve Odysseia'yı harika şiirler, insan doğasına yönelik derin sezgiler içeren zevkli savaş ve yolculuk öyküleri olarak okuyoruz, ama bu arada eskiden bundan çok daha fazla bir şey olarak görüldükleri gözümüzden kaçabiliyor. Bu şiirleri düzen azanlar ne amaçlamış olursa olsun Yunanistan'da bu iki şiir erken bir tarihte, yazınsal olduğu kadar dinsel ve ahlaksal eğitimin de temeli haline geldi. Herodotos sözlerinde haklıydı, şunları yazan Ksenophanes de öyle: "Bütün insanların öğrendiği ne varsa hepsine Homeros biçim verdi" (fr. 10). Homeros'ta da Hesiodos'ta da Tanrılar önemli rol oynar ve Ksenophanes ikisine dinsel nedenlerle saldırır. Iki temel suçlaması şunlardır: Tanrıları ahlaksız failler olarak tasvir ediyorlar ve insan biçiminde tasarlıyorlar. Homeros ve Hesiodos hepsini Tannlara yükledi, ne kadar ayıp ve yüz karası varsa insanlar arasında: hırsızlık, zina ve birbirini aldatma (fr. 11 ). 17 Ikinci suçlama, zamanına göre algılama gücü ve nesnelliğiyle çok daha kayda değerdir. Aithiopiahlar Tanrılarını basık burunlu ve zenci, Trakyalılar ise mavi gözlü kızıl saçlı olarak tasarlıyor (fr. 1 6). Ama öküzlerin, atların ya da aslanların elleri olsaydı ya da insanlar gibi resim yapıp, yapıtlar üretebilseydiler, o zaman atlar Tanrıları atlara, aslanlar aslanlara benzer çizer, Tanrıların bedenlerini kendi biçimlerine benzetirlerdi (fr. 1 5). Insanlar Tanrıların doğduğunu, kendilerininki gibi giysileri, sesleri ve biçimleri olduğunu sanıyar (fr. 1 4). Aristoteles Retorik kitabında Ksenophanes'in görüşleriyle ilgilendiği için değil de sırf belli bir argüman biçimine örnek olsun diye şunları yazarken yukarıdaki son dizeleri ve bağlarnlarını düşünüyordu: "Örneğin Ksenophanes'ın argümanına göre Tanrıların doğduğunu söylemek öldüklerini söylemek kadar dinsizliktir, çünkü her iki durumda da Tanrıların var olmadığı bir zamanın olduğu sonucu çıkar" (1 399b6). Bu tümcenin, çok sonraki yazarların, Ksenophanes'in Tanrı'nın ezeli ve ebedi olduğunu savunduğuna yönündeki bildirilerini doğruladığı söylenebilir.
Sayfa 375Kitabı okudu
·
96 görüntüleme
Welat Boran okurunun profil resmi
16 Herodotos, II.53: "Yunanlar için Tanrıların soy zincirini düzenlediler, Tanrılara ad verdiler, üstünlüklerini ve becerilerini paylaştırıp görünüşlerini betimlediler."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.