Hayvan Çiftliği Boxer HAYVAN ÇİFTLİĞİ Hayvan çiftliği sizce bir peri masalı mı? Yoksa gerçek Dünya’nın bizden sakladığı gerçeklerin masalsı anlatımı mı? Bence tıpkı Kafka’nın dediği gibi “bir yumruk indirip, bizi sarsan ve uyandıran” bir başyapıt. Bu başyapıtın her karakteri yaşamı ve duruşuyla bizlere bir şeyler anlatıyor. İnsanın beyin loblarını harekete geçiriyor. İnsanları içine çeken, sürükleyici ve etkileyici bu eserin karakterleri de kendilerine has özellikleriyle göz doldurur nitelikte. Kitabı okuyan herkes eminim kendisiyle kitaptaki bir veya birçok karakter arasında bağ kurmuştur. Benim kitapta kendimi en yakın hissettiğim ve kendisiyle konuştuğum karakter Boxer idi. Boxer’ün davranış ve olaylar karşısındaki tutumu beni öylesine heyecanlandırdıki Boxer bir şey yaptığında sevindim ya da üzüldüm. Samimiyeti, inancı ve direnci karşısında insan büyüleniyor doğrusu. Metinde öncelikle Boxer hakkında bilgi vereceğim. Ardından Zamana Karşı filmi ile bağdaştırıp, günlük yaşamımızda ki benzerlikleri hakkında anlamsal bir çıkarım yapacağım. Şimdiden iyi okumalar… Boxer’ün Kişiliği ve Genel Tutumu Boxer, güçlü, dirençli ve kararlı bir at idi. İnandığı şeyler uğruna canını verebilecek kadar mert, arkadaşlarının rahatı uğruna fedakârlık yapacak kadar da iyi niyetliydi. Çiftlikteki ürünlerin verimliliğini arttırmak için yapılan yel değirmeni işinde en çok o çalışır bundan bir gün şikâyet etmezdi. Üstelik kocaman taşları tepeye kadar tek başına taşır, kan ter içinde kalmasına rağmen dinlenmezdi. Yel değirmeni çıkan bir fırtına sonucu yıkıldığında herkes çok üzülmüştü. Ama Boxer “daha çok çalışacağım” diyerek Muriel’e kendisini diğerlerinden daha erken kaldırmasını öğütlemişti. Herkes Baxer’ın bu tutumunu saygı ve hayranlıkla karşılıyor onunla övünüyordu. At arkadaşı Clover ona bu kadar çok çalışmamasını aksi takdirde hastalanacağını söylüyordu ama o işler ters gitse, değirmen o gün ilerlemese, hasat gecikse hep “daha çok çalışacağım” diyerek açığı kapatmayı başarıyordu. Bir keresinde önder ve yoldaş Napoleon’dan emirler geldi, diğer hayvanlar karşı çıkar oldu ama Squealer “yoldaşlar” dedi. “Napoleon yoldaş sizin iyiliğiniz için çabalıyor.” Tavuklar itiraz edecek oldular bazıları gıdaklayacak olunca hemen birkaç koyun araya girerek “iki ayak kötü, dört ayak iyi. İki ayak kötü, dört ayak iyi,” diye melemeye başladılar ve kalabalık dağıldı. Boxer ise “Napoleon yoldaş her zaman haklıdır” diyerek konuyu kapattı. Yine bir keresinde Napoleon’un yatakta yattığını öğrenen hayvanlar Boxer’e konuyu açtılar. Boxer yedi emirde “hiçbir hayvan yatakta yatmayacak” diye bir kanun olup olmadığını düşündü ama anımsayamadı. Kendisi en fazla üç beş harf biliyordu. Bunun üzerine Clover ile yazının yanına gittiklerinde o da okuyamadı. Hemen Muriel’e okuttular. Emirde “hiçbir hayvan çarşaf serili yatakta yatmayacak” yazıyordu. Bunun üzerine Boxer “Napoleon yoldaş her zaman haklıdır” diyerek konuyu kapattı. Anlaşılan emire çarşaf sözcüğü eklenmişti ama okuma yazma bilmeyen ve hafızaları güçlü olmayan hayvanlar bunu unutmuşlardı. Zaten yumurtalarını vermek istemeyen tavukları idam cezasına çarptıran ve azgın köpeklerle dolaşan Napoleon’a karşı gelmek imkânsız gibiydi. Boxer bazen hayvanların yemlenip yemlenmediğini sorardı. Çok yufka yürekliydi. Bazen de yakın arkadaşı Benjamin’e işlerin nasıl gittiğini keyfinin nasıl olduğunu sorardı. Ama o hep “eşekler uzun yaşar” diye cevap verir yaşanan konularla hiç ilgilenmezdi. Bir gün bu naif ve cahil at daha çok çalıştığı için güçsüz düşer ve hastalanır. Napoleon onu veterinere göndereceğini söyler. Gelen arabaya bindirirler Baxer’ü ama araba aslında bir veterinere değil de kasaba gidiyordur artık Boxer’ün uğruna çalıştığı, didindiği her şey boşa gidiyordur. Arkadaşları Clover ve Muriel bunun kasap arabası olduğunu anladığında çok geçtir arkasından bağırırlar ama araba çiftlik kapısını çoktan geçmiş olur.

Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247,4bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gokan Karagoz