Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

•Anna O•
Bertha Pappenheim, sürekli olarak "beni kimse unutmasın, unutulmak istemiyorum" diye yazmış, çocukluğundan, yaşamının son dakikasına kadar hep sevilmeyi beklemiştir. Ancak en çok sevilmek istediği kişiler olan annesi, babası, erkek kardeşi ve Breuer tarafından bir türlü onun istediği düzeyde sevilmediği kanısını sürdürmüştür. Dr. Breuer'e sıklıkla "Benim içimde iki ben var. Biri iyi öteki kötü" demiş: kötü olan benin cinsel açlık duyguları, -olasılıkla- giderek fahişe olarak çalışmak/ yaşamak istemine dönüşmüştür. Bu düşüncesi de ileride onun "orospuları kurtarma" etkinliğine dönüşmüş, fahişe fantezileri içinde aseksüel bir yaşam sürmüştür. Bertha Pappenheim'ın kişiliği, histerik Anna O ile kadın hakları savunucusu Bertha Pappenheim ya da çocuk yuvası bakıcısı azize ile genelevlerde çalışmak isteyen fahişe fantezileri ("özel tiyatroları") arasında salınmış, aynı madalyonun farklı yüzlerini oluşturmuştur. Arkadaşı Dora Edinger'e göre, Bertha istenmeyen bir kız çocuğu olarak dünyaya gelmiş, annesiyle anlaşamamış, doymak bilmeyen aç-öfkeli bir bebeklik dönemi geçirmiştir. Cinsel bölgesini keşfettikten sonra, bu kez cinsel organlarını her şeyi yutmak isteyen aç bir ağız gibi duyumsamış, yemek, gebe kalmak ve doğurmak istemleri içinde kıvranmış, ana memesinden alamadığı tadı, vajinası aracılığıyla almak istemiştir. Isırmak onun yaşamında önemli bir yer tutmuştur. Konuşmaları her zaman uzlaşmaya karşı acılı, öfkeli ısırmalar biçiminde sürmüştür... Yakından tanıyanlar, onun ısırgan vulva gibi yaşadığının altını çizmişlerdir. Freud'a göre, -burada- cinsellik ve saldırganlık duyguları birlikte gelişmiş, sevgi tatmin olmayınca, saldırmaya başlanmıştır.
sy 108-109-110Kitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.