Beş yıl önce geçirdiği bir kaza sonucu dayanılmaz ağrılar çeken Monica tesadüf eseri bulduğu kendi intihar notundan sonra kullandığı ilaçlardan dolayı hafızasında bulanıklıklar yaşadığından kafası bir hayli karışıktır.
Acaba kendisi gerçekten hayatına son verip ölmek mi istemişti yoksa mektupta yazanlar onun için planlanan bir sonu mu göstermekteydi?
Yazar Fountaın'den okuduğum ilk kitap.
Müthiş bir senaryoyla 'Ağrı Kesici' hiç bir tahminlerin asla tutmadığı tehlikenin içinden geçtiğimiz bir kurguyla bizlerinde yaşamımız içinde ne kadar güvende olup olmadığımızı bir kez daha gözden geçirmemizi hatırlatan bir kitap.
Kitabın konusuna giriş yaparak en kısa cümlelerle değinmek istiyorum.
Karnında bebeğiyle otoparkın en üst katından, başkalarına göre düşen kendine göreyse biri tarafından ittirilen Monica kaza yaptığı günden beri bunu defalarca hafızasında hatırladıkları kadarıyla düşünmektedir. Fakat çektiği ağır ağrılar sebebiyle kullandığı ilaçlar zihninin bir kısmını ele geçirirken diğer kısmını da ağrı ele geçiriyor. Hayatı ağrı ve hafıza kayıplarıyla iki kısımdan oluşan Monica bu nedenle geçmişe dair hiç bir şey hatırlamıyor olması ona zorluklar yaşatıyor.
Eşi Dominic ise kendisine çok iyi bakıyor. Ona her zaman tekrar eskisi gibi iyi olacağı ve iyileşeceği umudunu veriyor. Yaptığı kapsamlı araştırmalar sebebiyle ağrılar konusunda uzmanlaşması onun bu zor döneminde hayatına kolaylıklar katıyor. Artık evin geçimi sadece kocasının çalışmasına bağlı olsa da bir zamanlar kocasından daha fazla para kazanması ve iyi bir kariyere sahip olması gerçeğini değiştirmiyor. Hasta olmasına rağmen evden eski işine eski parlaklığı olmasa da bir iki müşteriyle devam ediyor.
Ta ki o mektup hayatına girene kadar. Kitap işte burada başlıyor.
Yazar bölüm bölüm ele aldığı romanında Monica ve eşinin isimlerinin yer aldığı başlıklarla onların ağzından okura sunuyor. Her bölümde olayların farklı bir yöne gittiğini görüyoruz.
Mesala henüz test aşamasında olan geçici olarak ağrılarına bir son verecek tedaviye kendisi çok istesede eşi olumlu bakmıyor. Işte burada okur diyor ki bu adam eşin seviyor tamam iyi de bakıyor o da tamam o halde niye böyle bir davranış sergiliyor.
Çelişkiler var, davranışlar tutarsız.
En yakın arkadaşı okurun gözünde hep bir şüpheli durumunda.
Spor salonunda tanıştığı, bir zamanlar hatırlamasa da müşterisi olduğunu söyleyen kişi onu yavaştan etkisi altına almaya başlaması.
Bir zaman sonra kocanın şüpheli tavırları.
Kitap sonlarına doğru olaylara dahil olan kazada rapor tutan dedektif ve ortaya koyduğu Monica'nın eşi hakkında ki suçlamaları.
Ve kitap ilerledikçe iyiler kötü eylemlerde bulunmaya başlıyor. Herkes yaptıkları ve de söyledikleriyle okurun kafasında birer soru işareti bırakıyor.
Tabii bu durumdan Monica'da nasibini alıyor bir farkla o sadece geçmişi hatırlama ve nedenleri bulma çabasında. Bu arada eşini çok seviyor, ona güveniyor kazadan önce ne olduğunu hatırlamak ve bir an önce bilmek istiyor.Çünkü artık güvende olmadığını biliyor.
Spoiler içerebilir!
.
.
.
.
.
Hiç bir tahminim tutmadı.Yeri geldi eş dedim yeri geldi yakın arkadaş dedim olmadı hayatına yeni dahil olduğunu sandığımız eski müşterisine oyumu kullandım. Yok 'O' dedim, yok 'Bu' dedim.
Bilemedim.
Monica test aşamasında ki tedaviyi eşinden gizleyerek kabul ettikten sonra kullandığı ağrı kesiler hayatından geçici olarak çıksa da artık parçalar yerine oturmaya başlar. Bu defa da Monica okurun kafasını karıştırır.
Yıllar önce hafızalarda yer eden bir replikle kitabın kısaca okurda ne bıraktığını size özetlemek istiyorum.
“Yaptım ama hele bi sor niye yaptım?”
Ağrı Kesici 
N. J. Fountain
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.