Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İSLAM'DAN OSMANLI’YA CARİYE PAZARLARI, CARİYE SEÇİMİ VE FUHUŞ
Erkeklere cariyeleri üzerinde sonsuz hak veren dinsel hükümlerin, yalnızca kadınlara cinsel yönden yaklaşılıp aşağılanmalarına değil aynı zamanda da erkeğin malları saydıkları kadınları ikram uğruna veya çıkar karşılığı başka erkeklere kiralamaları ya da satmalarına, dolayısıyla da meşru gözüken fuhuş uygulamalarına yol açtığını görürüz. Cariyelerin paraları ödenmeden bir gün bir gece önce müşterinin evinde kalarak bedensel bir mükemmeliyet denemesinden geçirildiğini, kusurlu veya sağlıksız olanların, uykusu ağır olan ya da horlayanların elendiğini veya değerlerinden düşürüldüğünü anlatır. Bu arada köle pazarına cariye seçmeye gidenlere de öncelikle şehvetlerini yatıştırıp daha sonra köle kadınlara alıcı gözle bakmaları tavsiye edilirdi ki cinsel açlıkları gözlerini kör etmesin. Keykavus Kabusname'sinde şöyle öğüt verir: “Birkaç kez cima edip şehvet arzusunu defetmeyince kul satın alma ki, şehvet galebeliğinden ol demek çirkin dahi güzel görünür.” Yaşları 5-7 arasında olup, büyüdükçe güzelleşeceklerine inanılanlar ise “bir erkeği avlamak için (gerekli) naz ve işve usullerinin) en ince ayrıntıları” öğretildikten sonra tekrar satışa çıkarılmak üzere (ve tabi böylece karlı bir yatırım yapmak amacıyla) seçilirlerdi. İslam’ın olduğu her yerde nasıl cariye pazarları varsa, Osmanlı İmparatorluğu'nda da köle ve cariye pazarları vardı. İstanbul'da, Çarşamba'da, Unkapanı'nda avrat pazarları vardı. Kölelerin satıldığı yerler vardı. Osmanlı bunu önlememiş, hatta Bursa'daki Şeriye sicillerinde var. Çerkes ve Gürcü kölelerin “Avrat Pazarı”nda, zencilerin de “Tiryaki Çarşısı”nda pazarlandıkları söz konusudur. Kaynak: Osmanlı’da Harem-Meral Altındal Bilim ve Ütopya-Ocak 1996-sayı: 19
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.