Descartes'ın "düşünüyorum öyleyse varım"ından "hissediyorum öyleyse varız"a dönüşümünün kitabı bu aksi halde yok oluşun bir manifestosu. Kıyamet kapıdan bize bakıyor, hatta adımını içeri çoktan attı bile. Bu kitabın ne anlama geldiğini daha iyi kavrayabilmek için öncesinde günümüzün dünyasına bir bakış atmak isteyebilirsiniz. David Attenborough'un Gezegenimizden Bir Yaşam kitabını rasyonel bir ön okuma olarak öneriyorum. Bu dünya ve üzerinde yaşayan tüm canlılık; bitkiler, hayvanlar, bedenlerimiz her şey birbirine bağlı. Ağaçların birbirlerini sosyal bir düzen içinde desteklediğini biliyor muydunuz? Dünyamızın Avatar filminin Pandora'sı gibi olduğunu, insanlığın birkaç yüz yıl öncesine kadar daha fazla farkında olduğunu, içimizdeki bütüncül fikirlerin, animistik düşüncenin sermaye tarafından nasıl da çürütüldüğünü anlatıyor Hickel. Descartes ile başlayan "yüce insan" fikrine hayranlıkla sarılan kapitalin herşeyi nasıl "meta"laştırdığını, vicdanları nasıl ve neden alt ettiğini yazıyor. Biritanya'da alevlenen ve kısa sürede dünyaya yayılan mülk edinmenin "çitleme hareketi" insanlığa nelere mal olduğunu gözler önüne seriyor. Dünyayı annemiz olarak görseydik petrol için karnını deşer miydik? Büyüme, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) hedefleri için ona tecavüz eder miydik? Daha kişisel olarak abartılı, lüks bir yaşam tercih eder miydik? Sahi bu GSYH'yi kim, ne diye icad etmiş? Ne demeye halen kullanıyoruz? Alternatifi yok mu? Eşitlikçi bir toplum, refah ve mutluluk odaklı bir endeks çok mu ütopik? gibi sorular zihninizde dönüyorsa işte bu kitabı ve yine başka bir kitabı, Rutger Bregman'ın Gerçekçiler İçin Ütopya' sını öneriyorum. Dünyayı yalnızca çocuklar büyülü bir yer olarak görür demiş yazar. Yıllandıkça güzeli öldürüyoruz, hayallerimiz de buna dahil. En son ne zaman düş kurdunuz dünya için? Sizce ütopya nasıl bir yer olmalı? Bir fikriniz yok mu? Neden yok?? Popüler düzenden rahatsızlık duyuyorsanız, temeldeki bir şeylerin eksikliğini hissediyorsanız ve bunları destekleyecek gözlem ve akademik argumanlar arıyorsanız doğru kitaba bakıyorsunuz. Daha da önemlisi ayağı gerçekten yere basan bir çıkış yolu sunuyor bize; "küçülmek". Bu kitabın bendeki diğer etkisi iktisat bilimi ve tarihine olan meraklanmam oldu. Jason Hickel (yazar), ekolojik ekonomi ve küresel eşitsizlik gibi günümüzün önemli konuları üzerinde uzmanlaşmış bir antropolog olarak, bana ekonomi tarihi gibi burun kıvırdığım şeylerden birini sevdirmeyi başardı. Küçülmeyle beslenen bir makro ekonomi hayalim var artık, yepyeni bir post-kapitalist dünya anlayışı. Hayal kurabilmek için de bilmek lazım. Dünyamızı kurtarabiliriz hep beraber..

Çoğu Zarar Azı Karar - Dünyayı Küçülme KurtaracakJason Hickel · Metis Yayıncılık · 091 okunma

·

58 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Güney