Püf Noktası
Vaktiyle testi ve çömlek yapan bir ustanın yanında bir çırak varmış. Ustasının verdiği öğütlerden çok sıkılıp kendisine bir dükkan açmak istemiş. Dükkanı açıp çömlek yapmaya başlamış ama çömlekler ateşi gördükten sonra yarılıp parçalanıyormuş. Onlarca kez denemiş ama bir türlü sağlam bir testi yapamamış. Bakmış bu iş olmayacak ustasının yanına gitmiş. Durumu anlatmış. Ustası gülümseyerek çırağına; " sana demedim mi evladım, sen bu işin püf noktasını henüz öğrenmedin. Bu sanatın bir püf noktası var. Tezgaha bir miktar çamur koymuş nokta çırağını yanına çağırmış. "Hadi bir testi yap bakalım, ben de sana püf noktasını göstereyim. " demiş eski çırak ayağı ile merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başlayınca burası dönen çamura arada sırada " püffffff " diye üfleyerek zamanla testiyi çatlatacak olan bazı hava kabarcıklarını patlatıyormuş. Çırak bu sanatın püf noktasını öğrenmiş. Böylece insanlar her sanatın inceliklerini anlatmak için "püf noktası "deyimini kullanmaya başlamışlar.
Sayfa 3 - TDVKitabı okudu
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.