Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
“Millî Şair”imiz Mehmet Emin Yurdakul hakkında beylik birkaç söz, birkaç şiir haricinde ne biliriz? 14 Ocak 1944 tarihinde İstanbul’da öldüğünde Türk gençliğine ne bıraktı? Bu konuda kendimi eksik hissettiğim için çok seneler önce baskı yüzü gören Türk Sazı eserinin pdf'sini bulunca derhal okumak ve internette pek de bulunmayan bu şiirleri burada paylaşarak ileride araştırma yapacak olanlara yardımcı olmak istedim. Esere ve şaire dair kanaatlerime gelecek olursak; Mehmet Emin Yurdakul hisli fakat zayıf bir şair. Onun şiirlerinin bence kayda değer tek yanı halkın anlayabileceği sade bir Türkçe ile milli hisleri okşayacak şekilde yazılmış olmasıdır. Kıymeti şiirinin mükemmelliğinden değil bu alanda ilklerden oluşundandır. Böyle söylüyorum diye bütün şiirleri zayıftır hükmüne varılmasın henüz lise yıllarımda fark etmeden ezberlediğim bir şiiri vardır ki şarkısı da çok hoştur: Ey Türk vur, vatanın bakirlerine, Günahkar gömleği biçenleri vur; Kemikten taslarla şarap yerine Şehitler kanını içenleri vur! Vur, güzel aşıklar cenazesinden Kırmızı meşaleler yakanları vur! Şehvetin raksına yetim sesinden Besteler, şarkılar yapanları vur! Dahası da var ama hepsini yazmaya gerek yok. Dikkat edilirse onun şiirinde yalnızca hamaset yok, şehitlerin kıymet görmeyen çocukları, topraksızlar, yetimler, yoksullar, garipler bütün ezilenler, horlananlar onda bir çığlıktır. Bu yönünü çok severim, milliyetçiliği insaniyetçiliğini gölgelemez birbirine perçinler zaten şiirleriyle hakkıyla okunursa bu gerçek hemen anlaşılır: "Mazlumların intikamını almak için doğmuşum" derken şiirin genelinde milliyetçi bir nizam-ı alem göze çarparken, milliyet ismi verilmeksizin horlananları kurtarmak güdüsü de hemen anlaşılır. Ayrıca dikkat çekici bir diğer husus onun Martin Luther'e, Gutenberg'e, Colomb'a şiir yazmasıdır. Eski tabirle terakkicidir (ilerlemeci). Geçtiğimiz yıllara bir fotoğrafını görmüştüm, Hasan Ali Yücel, Yurdakul, İbnüelemin kafa kafaya vermişler evrak inceliyorlar. Aralarında bir dostluk söz konusu hatıralardan ve fotoğraflardan anladığım kadarıyla. Düşünmeden edemiyorum acaba Yurdakul Ocak 1944'te Hakkın rahmetine kavuşmamış olsa Mayıstaki cadı avını, İçişleri Bakanlığının mükemmel bir rezaleti olarak Tehlikeli Turancılar listesini nasıl karşılayacaktı? Acaba susup geri mi çekilecekti, dostları onu görmezden mi gelecekti yoksa kendisini de o listelerin birinde mi bulacaktı? Belki de bu cevapsız soruları düşünmemek gerekiyor zira hayat bu eksikliklerin birleşimi değil mi? Şu şarkıyı Mustafa Kemal Paşa da severmiş, hayat budur, ne yazık ki.... La vie est breve, (Hayat kısa,) Un peu de reve, (Biraz hayal,) Un peu d'amour, (Biraz aşk) Et puis bonjour... (Ve sonra merhaba...) La vie est vaine, (Hayat boş,) Un peu de peine, (Biraz öfke,) Un peu d'espoir, (Biraz umut,) Et puis bonsoir... (Ve sonra hoşçakal...)
Türk Sazı
Türk SazıMehmet Emin Yurdakul · Atlas Kitabevi · 197973 okunma
·
136 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.