Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
6/10 puan verdi
Genelde romantizm türündeki eserleri okuyan bir insan değilim.Elbetteki bu alanda oldukça iyi eserler vardır. Fakat karşıma çıkan kitaplar her zaman toksik ilişkilerle veya lise aşk romantizmleriyle dolu olunca bu türe karşı bir önyargı geliştirdiğimi fark ettim. Bu kitaba da ön yargılarımı kırmak için başlamıştım. Ancak neden bilmiyorum( Belkide daha önce bu türden pek fazla okumadığım içindir) kitap bana o kadar hitap etmedi. (Bundan sonrası spoiler içerir) Karakter gelişimlerinin neden bu kadar hızlı bir şekilde gerçekleştiğini anlayamadım. Mesela Selim'le ilgili aklıma takılan bir sürü soru var. Uzun zaman boyunca Merve' ye şiirler yazan Selim nasıl Bukre' ye aşık oldu? Yada hayalindeki Merve'ye ne oldu? Kitabın bir bölümünde "Artık Merve'ye şiir yazmayı bıraktım. Onu o kadar çok düşünmüyorum" diye bir cümle geçiyor. Fakat ben bu cümlede aradığım soruların hiç birinin cevabını bulamadım. Aynı zamanda Selim'le Bukre' nin birleşmesi de çok hızlı bir şekilde gerçekleşti. 1 sayfa önce birbiriyle iki yakın dost olan bu kişilerin 1 sayfa sonrasında evlendiklerini,hatta çocuklarının olduğunu, görüyoruz. Bu yüzden karakterler hakkında pek bir duygu hissedemedim. Kitaptaki yazılan cümleler(özlü sözler) güzeldi. Ancak bir kitap için oldukça fazla söz kullanılmış. Öyle ki bu gelişen olay örgüsünü bile arka plana itmiş.( Ben hiç bir insanın kitaptaki gibi birbirine oldukça süslü sözlerle mesaj atacağını düşünmüyorum. Bana gerçekçi gelmedi) Aynı zamanda karakterlerde çok klasikleşmiş şeyler vardı. Mesela Cem' in sırf ana karakter ona çok fazla ilgi duymadı diye ona aşık olması saçma geldi. Yada "Bukre çok farklı bir kız" havalarının verilmesi kitabı benden soğutuyor. Okuduğum kitaplarda hemcinslerimin böyle aşağılanması hoşuma gitmiyor. Ve kendime neden hiç kendi hemcinsleriyle iyi kötü anlaşabilen bir kadın karakter göremiyorum? Sorusunu soruyorum. Açık söylemek gerekirse yıllar öncesinde yazılmış bir kitapta bile "Ben diğerlerinden farklıyım" havası verilmesi beni üzdü. Ana karakterlerin her hafta farklı bir yere gitmeleri de tuhafıma gitti.(Zenginlere oldukça fazla laf ediliyor kitapta. Tabi sonda kalp zenginliği falan denilse de kitapta 'Zenginler işte ne olucak' gibi tabirler görmek mümkün. Bu sözler söylendikten sonra da her hafta farklı bir yere gidiyorlar. Kendime "Bu kadar parayı nereden buluyorlar sorusunu sormadan edemedim. Bilmiyorum, Belkide fazla ekonomici düşünüyorumdur.)İşte bunun gibi nedenlerden dolayı kitabı çok sevemedim. Fakat her ne kadar kitabı sevmesem de aldatmayı normalleştirmediği için yazara teşekkür etmek istiyorum. Kitaptaki en sevdiğim unsur buydu. Elimde bu yazarın bir kaç tane daha kitabı var. Okurmuyum okumaz mıyım bilmiyorum. İleriki zamanlarda fikrim değişirse başlarım.
Bukre
BukreKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 201321,2bin okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.