Gönderi

Tramvay yolunun Alemdar Caddesi’ne döndüğü köşeye geldiğim zaman elinde süngülü bir martin tüfeğini tutan uzun boylu bir Bahriye silah-endaz neferi birdenbire önüme çıkarak beni durdurdu. Ve sert bir sesle sordu: “Sen gâvur musun, Müslüman mısın?” Hayretle yüzüne baktım ve cevap verdim: “Hamdolsun Müslüman’ım… Neden sordun?” “Öyle ise başındaki bu pis ne?” Başımda siyah bir deri kalpak vardı. Dedim: “Herkes giyiyor, ben de giydim.” Tam o sırada biri benimle onun arasına girdi ve askerin yüzüne bakarak büyük bir cesaretle haykırdı: “Ne yapıyorsun be adam? Bu senin şeyhülislâmından daha Müslüman’dır, çok hocaların hocasıdır.” Asker, bu sözler, hele bu cesaret üzerine şaşırarak durakladı.
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.