Gönderi

Yanan kim , yandığını zanneden kim?
Biliyor musun, ben eskiden çok güzel bir çocuktum. Sahiden diyorum, bak, yollarımda çiçekler vardı, bileklerimde renk renk kurdeleler, saçlarım kısaydı ama yine de seviyordum işte şimdi olduğu gibi boğulmuyordum içerisinde. Veya ne bileyim, güzeldim işte. Şimdi olduğu gibi kalbimdeki acı yüzüme, alnımdaki çizgilere, kaz ayaklarıma yansımamıştı. Uzun uzun konuşurdum mesela, susmak bilmezdim: şimdi sade seninle olduğu gibi- şimdi ağzımı bıçak açmaz bazen ; hani görsen bu H…. mi dersin? İnsanların ellerinden tutar koşardım bir yerlere, her sakallıyı dede sanırdım. Şimdi insanlardan kaçıp sokaklarda yavaş adımlarla yürüyorum; istiyorum ki o yollar da bi’sana çıksın. Saçlarımı santim santim ölçerdim her gün, çabucak uzasın diye. Şimdi makası ben vuruyorum saçlarıma. Bak, ben sana demiyorum 'bütün bunların suçlusu sensin'. Çünkü bütün bunları yapmaya başladığımda 9, en sonuncusunu yaşadığımı sandığımda da 29 yaşında idim. Bütün bunları suçlusu benim, kabullendim. Sadece, bir kez daha aynaya sevgiyle bakabilmeyi çok isterdim. Sadece, sen bir deniz feneri gibi aydınlatınca hep ışığında tutarsın zannettim.
·
76 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.