Kierkegaard’ın günlükler şeklinde kaleme aldığı bir eserdir. Eserde bir kadını kendine aşık etmek isteyen bir adamın mektupları ve günlüğü yer alıyor. Kierkegaard burada Johannes adlı kişi üzerinden bir erkeğin kadınla olan ilişkisi, nasıl davranması gerektiği, kadınları neyin cezbedeceği noktalar üzerinde durmuş. Çapkın bir adam Johannes ve kitap bittiğinde yani kadın ona aşık olduğunda artık onu görmek istemez. Sadist mi? Bencil mi? Kendi yaşadığı kişisel hayatı üzerinden günah mı çıkardı bilinemez. Ama bir çapkının kadını elde edinceye kadar ki macerası deyip geçmek istemiyorum esere. Aşkta özgürlüğü savunuyor. Her ne kadar baştan çıkarmak için küçük oyunlar yapsada kadının ona kendi iradesiyle gelmesini sağlıyor. Ama kitabın ilerleyen bölümlerinden birisinde de şöyle bir şey söylüyor: “kadın sadece estetik açıdan özgürdür. Daha derin anlamda ancak bir erkekle özgür olabilir ve erkek onunla evlenerek onu özgürlüğüne kavuşturur.” Kadınlar için söylediği veya genel anlamda ilişkiler için söylediği birçok şeyin günümüzde de aslında devam ettiğini görüyoruz. İlişkilerdeki bir sıcak bir soğuk davranış taktiğinin bir benzerini yapıyor Johannes. Kayıtsız davranıyor, sonra daha sıcak ve tam kadın artık ona aşık olmuşken tekrar soğuk ve kayıtsız… Felsefe açısından harika bir eser diyemeyeceğim ama okuması keyifliydi açıkçası. Okuyacak herkese keyifli okumalar dilerim…

Baştan Çıkarıcının GünlüğüSoren Kierkegaard · Say Yayınları · 20162,010 okunma

·

163 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ilgen