Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

196 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor."
》Bir gün muhakkak Oğuz Atay'la yolum kesişecekti. Sanırım o gün geldi. Birçoklarının okuduğu Tutunamayanlar'ı okumaya cesaret edememiştim. Ama zaten öğrendim ki, onu tanımaya Korkuyu Beklerken ile başlamak daha doğruymuş. Ben de hem kendisini tanımak, tarzını görmek ve hem de diğer kitaplarına bir nevi hazırlık yapmak için bu kitabı okudum. 》Kitap 8 farklı öyküden oluşuyor. Her hikayede ayrı bir kahramanın yaşadıkları, bunalımları, korkuları, yalnızlıkları gözler önüne seriliyor. Hayata tutunamamış, istediklerini başaramamış, kabuğundan çıkamamış, kendini topluma kabul ettirememiş, depresyonda, intihara sürüklenen, sürekli düşünen, başarısız ve yalnız insanların hikayelerini okuyoruz. 》Aslında toplumun yansıması diyebileceğimiz örnekler bunlar. Herkesin kendini bulabileceği karakterler ve özellikler mevcut çünkü. Her ne kadar karamsarlık ve umutsuzluk dolu hikayeler olsa da Oğuz Atay mizahi tarafını hissettiriyor. Farklı ironilerle bizi düşünmeye ve empati kurmaya yönlendiriyor. Fakat hikayeler pek de iç açıcı bitmiyor. Tıpkı hayatın gerçekliği gibi... 》Kitapta monolog ve bilinç akışı tekniği kullanılmış. Yazar parantez içlerinde de kendi düşüncelerini sık sık dile getirmiş. Bu benim için biraz akışı bozan ve kafa karıştıran bir durum oldu. 》Hikayelerden en beğendiklerim kitaba adını veren Korkuyu Beklerken, Babama Mektup ve Demiryolu Hikayecileri oldu. Kısaca konularına değinecek olursam: Beyaz Mantolu Adam: Kendini konuşmaktan, yaşamaktan, dünyadan soyutlayan ve insanların içinde oradan oraya sürüklenen bir adamın hikayesi. Unutulan: Unutulan bir sevgilinin, ona dair hislerin gün yüzüne çıkışı. Korkuyu Beklerken: Kendinden korkan, köpekten korkan, yaşamaktan korkan, korktuğu ne varsa başına gelen ve sonunda evinden dahi çıkamayacak duruma gelen bir insanın hikayesi. Bir Mektup: Yalnızlıktan korkan bir adamın göndermediği bir mektupla içini dökmesi. Ne Evet Ne Hayır: Net olmamanın, ne istediğini bilmemenin insanı nasıl bir uçuruma sürüklediğinin hikayesi. Tahta At: Bir anıtın inşasına karşı direnen bir halk hikayesi. (Beni sıkan tek hikayeydi.) Babama Mektup: Bir oğulun, ölmüş babasına aslında yaşarken hiç söylemediği şeyleri söylemek için içini dökmesi. Demiryolu Hikayecileri: Hikayeciliğin değer kazanamaması ve insanların kitap okumaması konusunda bir demiryolu hikayecisinin serzenişleri. Yazarımız bu son hikaye ile bu konudaki kendi serzenişlerini de dile getirmiş aslında. Okumaya, kitaplara yeterince kıymet verilmeyişine içerlemiş. Öyle ki son cümlesi de bizlere olmuş: "Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?" "Buradayım!" diyenlerden olabilmek çok güzel...
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,4bin okunma
··
429 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.