Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

238 syf.
10/10 puan verdi
Puslu Kıtalar Atlası’nı okumak bana derin bir uykudan sonra rüyaları hatırlamaya çalışmak gibi hissettirdi. Rüyalarımız, romanın adındaki gibi puslu bir şekilde zihnimizde dolaşır ama hepsini hatırlayamayız ya, işte bir sürü rüya görmüşüm de net bir şekilde hatırlamasam bile çok derinden etkilendiğimi hissettiğim rüyalar gibiydi. Büyüleyici bir dil gerçekten ama bazen roman içerisinde kaybolur gibi oldum. “Dili çok ağır, karışık…” gibi yorumlar vardı aslında muhteşem bir akıcılık var ama garip bir karmaşa da var, bu yüzden rüyaları hatırlamaya çalışmak gibi diye düşündüm. Okurken çok şey öğrendim. Kelimeler, isimler, meslekler… Sık sık google’a bakmam gerekti. Tabii ki bir o kadar da roman incelemelerini okurken öğrendim. Kesinlikle “okudum, bitti.” denilecek bir eser değil. Fark ettiğim bir gönderme varsa fark etmediğim ve hakkında hiçbir şey bilmediğim göndermeler, anlamlar vardı. İhsan Oktay Anar’ı okumak için neden bu kadar geç kaldım, bilmiyorum. Seveceğimden emindim ama büyüleneceğimi bilmiyordum. Bu eseri sıkıcı diye bırakmayın lütfen. Asla böyle düşünmedim hatta böyle yorumlar görünce şaşırdım. Evet, okurken kaybolur gibi oldum dediğim gibi ama bu hep merak edilen ve ilk defa gidilen bir şehrin sokaklarında dolaşırken kaybolmak gibi heyecan vericiydi. Anlatılanları bir gün unutsam da bu kitabı okurken hissettiklerimi hiç unutmayacağım.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,4bin okunma
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.