Geveze iç sesimiz dost mu , düşman mı? Bize ilerleme gücü veren bir motivasyon kaynağı mı yoksa bir engel mi? Cevap aslında hem her ikisi, hem de hiçbiri.
Kross şöyle diyor:”İç ses genellikle faydalı bir işlev görmekle birlikte, tam da ona en çok ihtiyaç duyduğumuz anda -stres düzeyimiz arttığında, karşılaştığımız risk büyük olduğunda, soğukkanlı olmakta çok zorlandığımızda ve şiddetli duygular yaşadığımızda- dırdırcı sese dönüşür. Bu dırdır bazen daldan dala atlayan bir monolog şeklindedir, bazense kendimizle girdiğimiz bir diyalog.”
Geveze insanların olumsuz düşünce sarmallarına kapılıp gitmek yerine berrak ve yapıcı bir biçimde düşünmelerine yardımcı olacak farklı araçları ele alıyor.
Kitapta gerçek insanlardan ve olaylardan örnekler vererek ve bunları bilimsel araştırmalarla destekleyerek iç sesi olumlu yönlendirmek için uzaklaşmak, kendi kendine konuşmak, kişisel ilişkileri daha faydalı ve sağlıklı bir hale getirmek, çevremizden yararlanmak, plaseboları ve ritüelleri zihnin kendi kendini iyileştirme gücünü harekete geçirecek şekilde kullanmak, dokunmak, doğayla iç içe daha çok zaman geçirmek gibi çeşitli yöntemler anlatılıyor.
Benim gibi beyni hiç susmayan, her durumda kendiyle hesaplaşan biriyseniz mutlaka okuyun.
Keyifli okumalar dilerim.