Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

250 syf.
10/10 puan verdi
Öğrendiklerim, düşündüklerim, işittiklerim, şahit olduklarım, okuduğum ve idrak etmeye çalıştığım ne varsa Ferko, Marie ve Çaykovski'nin öyküsü ile bir oluyor. Denizin tuzlu suyuna, güneşin kavurucu sıcaklığı altında, kulaklara dolan hırçın dalga sesleri eşliğinde Ferko'nun peşinden okuyucu da Kumkapı ve Üsküdar'ın kayalık sahiline, yuvası olan Selamsız'a doğru gidiyor. Kibarlık edenler Ferko'ya roman der. Sahi Ferko, özgürlük demek. Ustası Çaykovski'nin öğretileri ile bazı kişiler ve yaşantılar görüyor Ferko. Upuzun bir zaman dilimine (yüz otuz yıl ve beş ülke) ayrılan hayatları ile zamanı bir geri sarıyor bir ileriye, bilinç akışı ile gördüklerine bir anlam, kişilerin kimliklerini sorgulamaya başlıyor. Elbette okuyucu da bu soruların cevabını büyük bir açlıkla arıyor. Ferko'nun gördüklerine şahit olurken yüreğim hem kor oldu yandı hem de acımasızlıklar karşısında alev oldu harlandı. Kırmızı pabuçlu pembe elbiseli güzeller güzeli Marie'nin hayatına tutunmak isterken, annesi Sophie'nin yaşadıklarıyla incindim. Roza'nın dostluğu ile Çaykovski'nin anlattıklarına kulak verirken, Dayı'nın katledilmesi ile sarsıldım. Yüreğini nefret ve karanlık bağlamış Kızıl Göz'ün yaptıkları, karısı Mavi'ye yaşattıları ve oğlu Güzel Ağa'ya, gelini Meryem ve Sophie'ye yaşattıları reva mı? Her bir olay eli kanlı ve keskin bir bıçak gibi keserken hatıraları, oturduğum yerden mâni olmak istedim bir ipin ucunda soluğu kesilen hayatların acısına. Bir tokat gibi çarptı beni peşine düştüklerim, Ferko gibi gözlerimi kapatmak istedim ama Çaykovski'nin verdiği ders ve öğütler doldu kulaklarıma: 'Yürümek yaradılışımızdandır.' Ben de yürüdüm, ayaklarım olacakların kaygısı ile geri geri giderken kaçınılmaz sona doğru ilerledim. Nedret Kılıç'ın Kornelyus'un Ezgisi, Şedaraban ve Dokunulmaz ile hayatlarına ortak olduğum Mazandari aileyle yolum Stalingrad'da Kar Topu'nda yeniden kesiştiği an bir aydınlanma yaşadım, aklımda soru işareti kalanlar cevabını buldu ama bir başka sorulara gebe kaldı. Naçizane tavsiyem eseri okumaya başlarken geçmişin hayaletlerini peşinize takmadan yalnızca elinizdeki kitaba odaklanarak okumanız. Öylesine kıvrak bir zekânın, şiirsel satırları ile ahenkli bir uyumun birleşimi bir eser ki Nedret Kılıç'ı takdir ediyorum. Tavsiyemdir.
Stalingrad’da Kar Topu
Stalingrad’da Kar TopuNedret Kılıç · Remzi Kitabevi · 031 okunma
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.