Şans eseri girdiğim kitapçıda beni görür görmez bu kitabı öneren çalışan sayesinde tanıştığım kitaptır kendisi. Çok istekli anlattığından dolayı kitabı merak ettim ve hemen okudum ki zaten kısa ve akıcı bir kitap. Yazarı hakkında pek bir fikrim yoktu ama incelemelere baktığımda büyük merak uyandırdı ve yazar hakkında ayrıca bilgi edinmek istedim. Böyle güçlü, kültürlü, baş kaldıran, cesur, yenilikçi kadınlara hastayım. Kendine birçok adamı aşık etmiş, zekasıyla büyülemiş, kitaplara konu olmuş bir kadının diğer eserlerini de kısa zamanda edinip okumayı iple çekiyorum. Gelelim kitabaaaa. Kitabımızın baş karakteri olan Adine sanata ve resime ilgilidir. Doktor kuzeni Bennoyla genç yaşlardan beri birbirlerine aşıklardır. Adine ilişkide oldukları zaman boyunca kendi istek ve hedeflerini gözardı ederek sevgilisinin istediği gibi biri olmaya çalışır. Sevmediği halde birçok eylemi sevgilisi mutlu olsun diye yapmaya devam eder. Benno, Adine'nin potansiyelinin farkındadır ve engel olduğunu düşünerek ayrılma kararı alır. Ayrılıktan sonra zor zamanlar geçiren Adine annesiyle birlikte Paris'e taşınır. Orada yeni bir hayat kurar ve sanatla resimle daha içli dışlı olur aynı zamanda sevdiği işle meşguldür artık. Yıllar sonra tekrar bir araya gelen aşıklar ve Adine'nin tercihi söz konusudur. Kendi sevdiği hayatı mı yaşamalı yoksa sevdiği adamla ona göre olmayan bir hayatta mı kalmalı? O dönemin şartlarına ve yaşayış tarzına göre kadınların sadece ev işi yapması gerektiği, erkeğe kayıtsız teslim olmak gibi düşünceler hakimdir.(günümüzde hala cahil kesim böyle düşünmekte, üzücü.) Fakat karakterimiz bu düşünce tarzına aykırı büyür. Uzun süredir kadınların bulunduğu konumdan farklı şekilde özgürce ve sanat dolu yaşamayı seçer. Süregelen zinciri kırmayı başarır. Ayrıca Benno'nun yaptığı davranışı da çok düşünceli ve hoş buldum. Halihazırda her istediğini yapan sevgilisinin gelişmesini istemeyip potansiyelini hiçe sayarak bırakmayadabilirdi.(Dönemin bakış açısıyla)Yıllarca mutsuz olacağı bir hayatta yaşamasını sağlayabilirdi. Çünkü zaten her şeyiyle kabul eden ve aşk sarhoşu bir genç var ortada. Oysa aşk bazen kendinden bile sakınmayı gerektirir. Kendi mutluluğundan çok sevdiğinin mutlu olmasını istemesi ve uzaktan bile Adine ile büyüyüp kendini geliştirmesi takdire şayandı. Kitabı okurken zaman zaman kendimi kurguda başrol gibi hissettim :) Bence karakterimiz doğru kararı vermiş ve önemli olanın kendi istekleri doğrultusunda yaşaması gerektiğini, asıl mutluluğun kendinde olduğunu göstermiş. Aşk sandığımız duygu, hayallerimizden ve yapmaktan zevk aldıklarımızdan bizi mutlu eden kişilerden uzaklaştırıyorsa gerçekten aşk olmadığını düşünüyorum. Kitapta da bu düşüncemi iliklerime kadar hissettim. Kimse için özbenlikten vazgeçilmemesi gerektiğini gayet güzel özetlemiş. Sadece aşk odaklı değil kadınların değerli olduğunu da vurgulayan çok güzel dizeler vardı. Çok benimsediğim ve beğendiğim bir kitap oldu.

ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,4bin okunma

·

130 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.