Mevcut düzenin devamında en temel yapı taşı, özgürlüklerini ve dolayısıyla kişiliklerinin yeşereceği en temel gelişim platformunu akıl almaz bir gönüllülükle ve adi bir boyun eğişle tek kurşun atmadan teslim etmeye teşne şekilde yetişmiş nesiller...Peki bunun aksi mümkün müdür? "Para tanrısına savaş açma"nın bedeli nedir? Yahut bir uzlaşma zemini olabilir mi? Şahsiyeti hür iradenin üzerine kurarken nelerden, ne miktarda feragat etmeliyiz? Ve daha nice idrak sahibinin kafasında uzun zaman dönüp durduğunu düşündüğüm nice deli soru.... Gordon'un öyküsü tüm bu sorulara cevap.... Orwel yine kafamızdaki farkında dahi olmadığımız nice ön kabule kafa tutuyor, bizi konfor alanımızın biraz ötesinde neler yaşandığına şahit kılıyor ve bir kez daha her yazdığının neden okunası olduğuna dair derin ip uçları sunuyor. Çünkü hakikati söylemekten/yaşamaktan ve bunu gözünü budaktan sakınmadan hiç hesapsız bir şekilde ortaya koyanları öyküsünün merkezine "kahraman" olarak koymakla bizleri cesaretlendirmek, cesaret ufkumuzu küçük sandığımız kişisel değişim öykülerinin ardına yerleştirmek ve bu yolla ütobik dahi olsa arzu edilen günlerin gelmekte olduğunu müjdelemek ister gibi... Sade bir üslup içerisinde bu derece çarpıcı ve çetrefilli meselelerle cedelleşmek elbette Orwel gibi yazarlara çok yakışıyor. İyi okumalar diliyorum....

Ümit ÇiçeğiGeorge Orwell · Boğaziçi Yayınları · 19744,269 okunma

·

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Felix