...bir çift ayakkabı, bir avcı kasketi, solmuş birkaç eteklik, gardroplarda kalan pardesü ve ceketler — yalnız bunlar insan biçimlerini sürdürüyorlardı ve bu boşluk içinde bir zamanlar onların içini dolduran, onları canlandıran insanlar olduğunu belli ediyorlardı; bir zamanlar bu ilikler ve düğmeler üzerinde insan elleri dolaşmıştı; bir zamanlar şu aynaya bir yüz yansımıştı; bir zamanlar bu aynaya bir dünya çizilmiş, orada bir insan kıpırdamış, bir el görünüp kaybolmuş, kapı açılmış, itişe kakışa çocuklar içeri dolmuşlar, sonra yine çıkıp gitmişlerdi.