Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Merhaba, nasılsınız? Ben bugün sabahın 5-6 sularında bitirdiğim, Huzursuzluk kitabının yorumuyla geldim. İlk önce konusundan bahsetdeceğim: Gazeteci olarka çalışan İbrahim Bey, bir gün memleketindeki çocukluk arkadaşının ölüm haberini duyar. Çocukluk arkadaşı Hüseyin'in nasıl bir ölüm hikayesi olduğunu merak eder ve gazetecilik göreviyle Mardin'e gider. Mardin'e gitmesiyle yavaş yavaş Hüseyin'in hikayesini ve Hüseyin'in sevdalandığı kızın hikayesini öğrenmeye başlar. Adım, adım her şeye yaklaşırken içinde bir duygu filizlenmeye başlar. Acaba İbrahim Bey, bir Meleknaz'ı mı yoksa Meleknazlar'ı mı seçecektir? Bu sorunun cevabı kitapta sizi bekliyor. • Kitap Hüseyin'in Amerikaya giderken ki haliyle başlıyor, giderken annesine ' beni karnına tekrar soksan bile koruyamazsın anne ' demesiyle ilk sayfalarda kanımızı donduruyor. Akla hemen şu sorular geliyor: ' Kimden koruyamaz ve neden birilerinden korunması gerekiyor? ' • Bu kitap insanların, insanlara en kötü daha neler yapabileceğini gözler önüne seriyor aslında. Daha ne kadar eziyet olabilir diyorsanız, yanıtı işte tam bu kitapta. Livaneli, yine ve yine akıl almaz bir üslup ve akıcılıkla kitabı bize sunmuş. Ellerinizden sayfalar akıp giderken, farkında olmadan sonuna gelecek ve akıl karıştıran bir sonla kitaba veda edeceksiniz. Kitabın, şu anlarda da çok pöpülerliğini koruduğu bir konu hakkında da yazılması çok bilgilendirici olduğunu düşünüyorum. Mültecilerin, dinleri yanlış anlaşılan insanların nasıl zorluklar çektiğini, o zor dönemde adı insan diye geçen ama öyle olmayan mahkuklar yüzünden çektiklerini anlıyor ve bir nebze de olsa onların yerimize kendimizi koyabiliyoruz. Ama bu kitaptan çıkardığım dersle; yardıma ihtiyaç bir insanın, merhamete ve acımaya ihtiyacı olmadığı çünkü; 'Merhamet, zulmün merhemi olamaz.' aynı acıma duygusunun olamayacağı gibi. • İnsanı insan yapan özellikelerin başında akla sahip olması gelir ve bu özellik bizi diğer yaratılmış olanlardan ayırır ama bazı mahluklar vardır ki insan demeye bin şahit gerekir. Hepimiz, bir gün yurdumuzdan olabilir ve diğer ülkelere zorunlu göç yapmak zorunda olabilirken mültecilerin bu kadar hırpalanması sizce mantıklı mı? Huzursuzluk kitabından en iyi öğrendiğim şey de; insanların ne zorluklarla hayatta kalma çabası, nelere göğüs gerip yaşama devam etme zorunluluğuna girmeleri. Çok takdir edilesi gerçekten ve yaşadığımız acılara 'bu küçücük acıya mı üzülüyorsun sen?(!)' dememize bir sebep. Hayatta binlerce olay olurken sadece kendi açımızdan bakıp dar görüşlü olduk. Umarım insanların hayatlarına kuş bakışı bakarak, empati kurarak müdahale ederiz. Gerisi çok da sağlıklı değil çünkü. Mutlulukla kalın️
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,5bin okunma
··
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.