Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

369 syf.
·
Puan vermedi
İskender. Akdeniz'de bir ada. En azından anlatılanlara bakılırsa Akdeniz'de olduğu imajını veriyor bu yer bize. Bu adanın nerede olduğunu yazar bize doğrudan vermiyor. Onu, kültüründen çıkarabiliriz belki. İskender adası yıllar ve savaşlar boyunca bir çok ülkenin boyunduruğu ve üssü olarak kullanılagelmiş bir yer. Osmanlılar, daha önceki dönemlerde Yunanlılar, Fenikeliler..'in stratejik noktalara ulaşmak için kullandığı bir ada. Almanların da İkinci Dünya Savaşı yıllarında uğradığı bir yer İskender Adası. Sonra, uzaktan yönetme ile kendi kaderine bırakılan İskender Adası, bir Ortaçağ döneminde takılı kalmayı seçer. Bu adada her milletten, ırktan, inançtan insanlar vardır ama ne ırkları ne inançları önemlidir. Kilisenin, Sinagogun, Cami ve Kâbe'yi anımsatan yerlerin olmasına rağmen tüm bu inançların üstünde bir güç vardır İskender'de. Bu güç adayı bir Ortaçağ yaşamaya esir eden; değişimi, bilgiyi şiddetle reddeden bir güçtür ve onun adı YASA'dır. Daha önce kanun olarak adlandırılsa da ada, kendi kaderine bırakıldığı andan itibaren bu güç kutsallık kazanıp YASA adını alır. Yasa; ta Timur döneminden kalma bir kökene sahiptir. Onun ortalığı karıştıran uygulamaları, ondan sonra gelen oğlu Cengiz'in; soyunu, topraklarını ve mallarının devamını garantilemek için çıkardığı kurallardır. Bu kurallar İskender'de bir çeşitleme halini alıp YASA adıyla son şeklini alır. YASA'ya leke sürecek her şey suç sayılır İskender'de çünkü Yasa, onur demektir. İskender'de uzun yıllardır süren bir gelenek vardır ve bu gelenek işte tam da adanın Ortaçağ'da kalmasin neden olan şeydir. Hiçbir şey bu geleneği değiştirmeye cüret edemez. Bu gelenek kan davasıdır ve bu dava İskender halkı tarafından onur mücadelesi olarak görünen bir uygulamadır. Bireyler birer kanlı seçerler ve nesiller sürecek bir dava güderler. YASA, işte bunu emreder ve korur. O, kan davasının bir onur meselesi, ölümü kutsal kılan bir şandır. Bu dava ile ölmek şereftir. Bu dava ile öldürmek kahramnalıktır. Davayı reddeden ise kanı bozuk ilan edilir. Bu gelenek aslında eski çağlardan kalma bir uygulamanın çeşitlemesidir İskender'de. Tıpkı Yasa'nın da bir çeşitleme olduğu gibi. Buna göre çağlar öncesindeki krallıkların eğlence uygulaması olan teke tek dövüş, zamanla İskender'de bir Yasa olarak devamlılığını sürdürür ve adına Kan Davası denir. İskender adası, ilte böyle bir uygulama ile yönetilirken, yönetimi elinde tutan kişi Toma adlı, hayaları parçalanmış ve böylece bu davadan muaf tutulmuş, güç sevdalısı, narsist, egoist, sanrılı bir ihtiyardır. YASA onun her şeyidir. O, tıpkı din bilginlerinin güç elde etmek için dini bilgileri istedikleri gibi kullananlara benzer. Toma da Yasa'yı kendi istediği gibi kullanır. Toma karakteri kitaptaki en önemli karakterlerden biridir çünkü toplumu bir yerden bir yere sürekleyen yüce bir gücü vardır halk nezdinde. Peki, bunca İskender adası bilgilerinden sonra Atanmış Erkek nedir? Kimdir bu? Atanmış Erkek; bu kan davasında, taraflardan birinde erkek kalmadığında, kadının, cinsiyetinin ona bahşettiği her şeyi ortadan kaldırdıktan sonra bir erkek gibi yaşamaya başlayıp, ta ki ölünceye dek bu davayı sürdüren kişilerdir. Bu davranış İskender'de büyük bir onur meselesidir. Atanmış Erkek olanlar, adadaki cinsiyet ayrımının köklü olmasından dolayı bundan gurur duyarlar. Erkek gibi olup, özgür yaşamak isterler. Kadın olmak bu adada bacaklarının arasını kullandıran, çocuk doğuran, yemek yapan, aileyi bir yapan özelliklerden başka bir şey değildir. Kadın olmak aşağılayıcı bir özelliktir bu adada. Atanmış Erkek karakterindeki Bostana ( Erkek ismiyle Bostan) bu yapıdadır. Erkeğe tanınan özgürlüğü tatmak için bu uygulamayı isteyerek kabul eder. Bostana'nın atanmış erkek olduğu kitapta karşımıza bir sürpriz olarak çıkar. O ana dek bize bir başka kimlikle gelir. Bostana'nın okuyucu ikna yöntemi müthiş. Adadaki karakterlerin yapısal özellikleri, Yasa'nın kişilere derinden işlenmiş bir karakter yaratması dolayısıyla; kör, sağır gibi izlenimler verir. Yasa'ya bağlılık derindir. Tıpkı dini inançlarına körü körüne bağlı olup, sorgulamaksızın eylemlerinin doğru, iyi ve haklı olduğunu düşünen müritler gibi. Dini liderlerin safsatalarına aldananlar gibi. Bu Yasa değişmek üzere. Toma, kutsallığını, otoritesini, konumunu kaybedecek, yerine aydınlanan insanların güneşli günleri doğacak. Ne var ki uzun ömürlü olmayan bir doğuş olacaktır. Yasa ve Yasa'nın dağıtıcısı Toma ile uygulayıcıları olan bireyler içlerindeki o karanlık yanlarından asla vazgeçmeyecekler. Bu son, insanların Toma tarafından nasıl da köklü bir inanca saplandığını kanıtlayacak. Kendini bir peygamber ilan eden Toma aslında bir Şeytan gibi hareket edip etrafında da iblis ordusu oluşturduğu için adaya gelecek olan değişim uzun sürmeyecek. Ve değişim rüzgarını getiren Osip. Osip Gora. İskender'de doğan ama bu dava yüzünden adadan uzaklaştırılan çocuk. Elli yıl sonra adaya döndüğünde o artık bir Xenos. Yani yabancı. Yaşadığı her şey nihayetinde onu doğduğu adaya kusan yaşam biçimleri. Ama son nefesini verene dek savaşacak. İyilikle, sevgiyle. Ölüm onu alana dek.
Atanmış Erkek
Atanmış ErkekMoris Farhi · Everest Yayınları · 20107 okunma
·
104 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.