Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

imanın yedinci şartıydı seni sevmek
insan nasıl vazgeçer kollarında kendinden kendin den bile vazgeçtiğinden ,beklide vazgeçtiğin kendindi , olmak istemediğin ,insan nasıl ihanet eder yada ihanet ettiğin kendindi o kollarda eriyen hayaller kuran kadındı savaştan kaçmış bir er kadar korkak, sonra yenildim diye inleyecek kadar alçak; bana yorgun argın baktın ya. bana canım yanıyor der gibi. oysa ölsen diriltirdim seni, doğmasan yaratırdım. senin için pazarlığa otururdum şeytanla. ama yüreksizi nasıl yüreklendirecektim. istediği hiçbir şey verilmemiş bir çocuk kadar küskünsün, ben istediği her şeyi almak için canhıraş harp etmiş olanım. hangimiz kırgın, hangimiz bitkin. sen el açıp dua etmeyi mi öğrendin okumadığın o kara kitaptan. benim mezhebimce uğrunda çarpışılmamış soluk bile haramdır. bir şeyler çok ağrıma gidiyor ama piçler arsız olurmuş ya, hepsini tartıyorum. gözümün içine içine bakıyorum artık. kimseden kaçırmıyorum bakışlarımı. çok büyük bir yanlış yapmamak için küçük sayılmayan bir yanlış yapıp, kendimi affedeceğimi sanıyorum. ne akıllanıyor ne uslanıyor ne avutabiliyorum bir şeyleri. evet çok büyük yaralarım var, damarım kurudu ama hepsine kanıyorum. elbette ben, gece yani, karşınıza dikilip "ulan ben de geberiyorum işte! geberiyorum." demiyorum. bu asırda izahsız anlaşılmamaktan da artık hiç sızlanmıyorum. haklıydım çünkü en başta, benim canımın hiçbir kıymeti yok. . zira düşeni kalkmaya değerse kaldırırız ve kalkmaya değer olan kalkabilecek olandır. şu köşedeki ateşi söndürdüm ama yangın devam ediyor. bakalım senin için kül olmaya değer miymiş. belki tüm bunlar bir bahane, senkorkunç bencil birisin ama bunu kendine bile kanıtlayamazsın. hiç olmadığım biri, olmak istemediğim biri yaptı beni olmak istediğime bakarken. bilgisizliğimle şiirler tükürdüm sayfalara. insanlar cahilliğimi kutladılar kahkahalarla alkışlarla. cahil orospu cocukları :D cehl. kırkımda gibi hissettiğim zamanlar, ondan yorgun ondan hissettiğim günler oldu elbet. epey fazla. elime kalemi alıp bir şey yazmadan koyduğum defterler oldu, defter olsaydım gücenirdim. özürler diliyorum. yarıda bırakıp masa üstünde tozlanan kitaplarımdan. tekrar tekrar, verdiğin gülü kuruttuğum. seni üzdüğüm için. ücra köşelerin izbe sokaklarında bu teni, bu gözleri önemlidir yavrum, bu ruhu küflendirdiğim için evvela kendimden. onun beni tanıdığı gibi masum kalamadığım. ona dokuz yaşında ki erkek çocuğunu tekrar anımsatamadığım için. annemin tanıdığı gibi babamın umduğu gibi olamadığım. gemim bile yokken limanlar diktiğimi gören bu ellerim için gözlerimden. tıka basa doldurduğum urganlarla diktiğim, âh huyum batsın içimde sineye çeke çeke aklımı şarjör gibi doldurduğum. beni boşluğa öylece baktırırken ne düşündüğümü ben bile bilmezken. çaylarından nefret etmeme rağmen elime karton bardak tutuşturduğu. ve ben tekrar özür diliyorsam burada. o çayı yarısı bile bitmeden çöpe bıraktığım için. iki gözyaşına diz çöküp kambur çıkarttığım. elbette onun kötü evladı olduğum için. çocuğumun, çocukluğumun. yüzüne bakıp şekerler vermeye gücüm yetmedi. onu sarılıp ağlayacak kadar cesaretim olmadı . karşısına oturmaya hiç yüz bulamadım. çünkü diyorum ben onu hiç tanımadım. anlatılan şen şakrak hikayelere de gerçekten gülemedim. güldüysem de mutfağa çekilip gece yarısına kadar evvelâ burukluğunu ezberledim. velhasıl gariptir. lügatimde yoktur bu şeylerin karşılığı tekrar tekrar diyorum ki ben şiirler yazarken cehl olurum cühela olurum. şimdi susuyorsam eğer. artık hiç inancımın kalmadığından. yani işin aslı, öyle de böyle de geçiyor zaman. senizde de yeniyor yemek, sensiz de içiliyor su. orada da uyunuyor ve orada da tutmuyor uyku hem nerede olduğu değil nasıl olduğu değil aslolan uyanmak işte. öyle de böyle de hallediyoruz. ne yapacağım kaskatı durmakla. sular bile deler taşı. su yakar ateşi ben gördüm daha çok küçüktüm. acımazsa kork. yakmazsa eğer. yanmazsa canın. ıslanmazsan ve kavrulmazsan, kanamaz ve yıkılmazsan kork. ölü müyüz oğlum biz ağlamayacağız. öldük mü de inanmayacak emin olacağız. bak her şey ne kadar sisli, gözündeki perde yırtılmaz toprak kapatmadan. elbette yanlışlar yapacağım ve yapılacak bana çok büyük yanlışlar. dergaha mı geldik, kırklar kapısına bekçi mi dikti rab beni. ben şeytanlara karışabilirim. karıştırabilirim hakikati ve değiştirmek için kaderi, bir sevdayı satarım bir davada satılırım haksız yere uğrarım haksızlığa ve haksız yere günahına girerim bir kimsenin sonra çağırırım ali’yi medet dilenirim ondan, aracı kesil ya ali tövbem de yeminim gibi tutulmaz kılınmasın gökte, bana kucak aç, yardım et, halimi bildir ne olur derim. özür dilerim yahu incim mi var dökülecek istiridye miyim denizde . ben insanım. hem yalnız toprak ve sudan değil, ben çamuruna dumansız ateşlerin közü karışmış olanım. yaparım bir hata hiç olmadım amma belki bir gün olurum da pişman. ölürüm de kalırım da. kime kalmış dünya. ne çıkar olsam rezil ne kazanırım vezir olmakla. seveceğim. öfkeden bir iblis gibi karartacak gözümü ve savaşacağım işte yen yenebilirsen derdi kazanmak değil kılıç sallamak olan birini. benim derdim pilav değil ben kaşığı seviyorum. benim derdim can almak değil ben kanın kokusuna bir açlık duyuyorum. sevmiyorum o kadınları seviyorsam da ölmüyorum kimse için hem sevmek nasıl bir şeydir pek ermiyormuş aklım ama seviyorkenki yüzümü seviyorum. yüzümün allanışını, yürürken sallanışımı. atıyorum zarları ve oynuyorum bu oyunu. beceriyorum bak. kurtarıyorum paçayı. sevilirim ben. severler beni. elleri titrer beni görünce gözünde ateşler yanar ama belki vazgeçer benden. geçmese ne olacak geçti diyelim olmayacak mıyım ben adam . ben vazgeçtim diye senden sen kadın değil misin artık. beni siktir et ben de seni edeyim. bunlara dövünmüyorum. bir sahnedeyim ve etten kemikten değil, bir su gibi şırıl şırıl ve berrak bir ateş gibi harlı harlı ve kapkarayım. güzel. güzel hikayelerim var hallederim anlıyor musun. bu deveyi de gütmem bu diyardan da giderim . bu diyar istemiyorsa beni belki ben onun için kendimi feda edebilirim. her şey doğru ve mantıklı ve racona uygun olmak zorunda değil. kalbe ve adamlara racon işlemez. o eksik erkeklerin kanunudur. reformsuz ve devrimsiz. bizim sokağa benzerim ama benzemez bizim sokak bana. ben çok ayıp sayarım bazı şeyleri ama ben yaparsam artık ayıp saymam o şeyleri. yani hallederim. siktir ederim. devam ederim ben. ne yaptım biliyor musun, hayatıma devam ettim. işte böyle, böyle derim. çünkü su bile deler taşı. su yakar ateşi gördüm çok küçüktüm o zamanlar. üzgünüm ille de bir şey olmayacağım. insan nasıl olur ki bir şey. ben bir erke, doksan sekiz kadın var içimde. bırak da bildiğimce yani aslında hiç bilmiyorsam bile içimden geldiğince yaşayayım. öyle de geçiyor zaman böyle de nasılsa. nasılsa hallediyoruz. ölüm yok ya ucunda. hem öleceğiz ya nasılsa. siktir et. beni siktir et. ben seni ediyorum. belki yarın ölürüm senin için ama bugün yapamıyorum. niye yapayım ki. niçin yapmak zorunda olayım. yavrum mehdi miyim isa mı. bırak da biraz suyundan geldiğim o nehrin bulanıklığına yaraşacak bir adam olayım. diyorum ya, nasılsa hallediyorum.
·
322 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.