Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Adem keskin

Adem keskin
@Kutsaldana
Gün bitti çünkü!
9 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Bir gün anlayacaksın
Birazcık gururu olan kimse bile bakmazdı yüzüne , Ben hala doyamıyorum bakmaya. Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım teninde, Bana anlat diyorlar Sonunda sarılamayacağını bildiğin birinin özlemi nasıl anlatılır ki Ama anladım Ben sana kavuşmayı ögretemedim, Ama Sen de bana ayrılmayı öğretmezsin Bir gün anlayacaksın … youtu.be/Kpham5tzFKY?si=...
Reklam
Uçurumun kenarındayım Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda Muhteşem belaya nazır Topuklarım boşluğun avcunda Derin yar adımı çağırır Dikildim parmaklarımın ucunda Bir gamzelik rüzgâr yetecek Ha itti beni, ha itecek
Yaşananlara bir beden büyük geliyor artık hayat! Bir aşkı paylaşmak için çok geç. Bir paylaşıma aşık olmak içinse erken.. Beni sevda yerimden vurdu yine zaman.. Şimdi sana söylenecek tek cümle: benden sana yetecek kadar ben kalmadı…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Göz kapaklarım , kurşun ağırlığında , kapanmak için sabırsızlanıyor. Dostum ,ruhum yorgun bedenim bitkin. Bir uykuya dalmak istiyorum ,belki yüzyıllar sürecek bir uykuya… Uykunun kollarında belki unuturum bu anlamsız var oluşu. Belki kaybolurum sisli bir rüyada belkide uyanmam. Uyku , bir sığınak gibi ,karanlık ve sessiz bir sığınak , düşüncelerden ,kederden,pişmanlıklardan uzak bir sığınak. Uyku bir nehir gibi, beni bir bilinmeyene taşıyacak bir nehir.belki de o bilinmeyende, aradığım huzuru bulacagım. Uyku , bir ölüm gibi soğuk ve karanlık bir ölüm, belkide o ölümde sonsuza dek dinlenebileceğim, Dostum uyumak istiyorum .bir yüzyıl,belkide daha fazla. belkide uyandığımda ,dünya bambaşka bir yer olacak.belkide ben bambaşka bir insan olacağım
Omayra, bu adı verdim sana ve mevsimleri bütün anlamlarıyla iki çakılına bir deniz vereyim hayallerine mavi buğday Öpüyorum seni boynundaki çukurdan iniyorum kaynağına aydınlanmamış yanların ışığa çıkıyor dokunuşlarımın parıltısında düğümlü mendilin, gümüş zincirin sımsıkı mühürlendiğin bütün kilitler çözülüyor dudaklarımda Şimdi senin bir adın var Cevabı ömür süren bir soru bıraktım sana Elleri kan kokan sevgili Usta bakışların keşfettiği rahatlıkla arkama yaslandım elimde şah mat yüzüğümde tek taş siyanür adınla bulanan bir aşkın, bir maceranın macerasında yolun başından beri söylüyordu günahkâr iki melek olan sağdıçlarım Ben kimim ?
Reklam
Kirpiklerinin bittiği yerde başlardı Braille alfabesi, orada hisset parmaklarımı , her çizgi bir hikaye yüzünde , orada doğ benimle sabahları Giy üstüne bol bi' şeyler, incinmesin kanatların Gülünce yüz hatların, of İnan bana, çiçekleri afallatır Dağılmış kafamda biraz sen, içinde biraz ben Yani soyut bi' resimden hiç farkım yok Donup kalmışım yüzündeki şarkılarda yalnız Gülüşlerine dalıp dalıp var olmak imkânsız Satırlarca yankılanır bir kadın Sen o öpmeye kıyamadığım parmaklar ile ne yazdın yüzüme
DÜŞ SOKAĞINDA MI SIZDIK Tanrının tüm fahişeliğine rağmen, onurlu ve nevrotik bir başkaldırının son temsilcisiyim. Benden öncekiler, dünyaya düşerken öldüler. Tabiat ananın rahminden doğanların hikayesidir bu. Doğmamışların, ölüşünün bir eseridir. Sadece geceleri meyve veren ölüm ağacından topladığım ihanet meyvelerini arka cebimde taşıyorum, sırtımda tüm sevmelerin günahını taşıdığım gibi. İs kokan yataklarda, nefret ettiğim insanların seviştiklerini gördüm, gözlerimi yaşartan bir sigaranın dumanından başkası değildir. Bir kaç küçük ihtimalın ardına sığınıp, geleceğimi kurgulayacak kadar aptal, ayık geçirdiğim günleri yaşamamış sayacak kadar bağımlı, düzenli bir işte çalışamayacak kadar tembeldim artık fakat her gün çaresizliği tatmadım. Ucuz pansiyonların rutubetli ve karanlık odalarında ekilen günah tohumlarından hallice bir hayattan da başkası beklenemezdi. Yalnızdık ve bitmişliğin romanıydım. diz kapağı yara olmuş bir fahişenin pozisyonundan farksızdı. Haykırıyorum elini değdirenin kolunu koparırım . Sevmeyin beni, çünkü ben başkasını sevemiyorum sahi en son murat çelik mi söylüyorduk youtube.com/watch?v=2WvabOA...
Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım... d
272 syf.
·
Puan vermedi
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak
8.7/10 · 15,6bin okunma
Dudak payı bırakmadan seviyorum seni, Öyle dolu dolu, Öyle tıka basa…
134 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.