Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

188 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Eser, farklı bir konuya sahip olsa da benim için tatmin edici olmadı. Gerçek bir olaya dayanan kurgusu ile Komünist lider Mustafa Suphi ve 14 arkadaşının gemilerinin batırıldığını ve öldüğünü yaşanan trajik olayın hâlâ günümüzde de sır perdesi olarak kaldığını öğrendim. Kitap, 4 ana bölümden oluşuyor. KIZ - BABA - ANA ve KADIN diye ayrılmış. *KIZ, bölümünde baş kahramanımızın ismini bilmiyoruz. İkinci bölümde öğreniyoruz. Ailesinden farklı bir bakışa ve hayata sahip bir genç kızın yaşamı anlatılıyor. Birçok erkek beğense de kendisini doğru düzgün bir iletişim kuramaz. Benim bu bölümde rahatsız olduğum iki şey vardı; Biri ensest ilişki, diğeri ise yazarın, bir kadının kutsalını namusunu zar parçası olarak amiyane bir tavırla önemsiz bir şekilde telaffuz etmesiydi. Nermin, bu bölümde kominist olacağının sinyallerini veriyor. *BABA, bölümünde ise ölüm döşeğindeki babanın sayıklamaları aslında okuduklarımız. O gemi de kendisinin de bulunduğunu hatta Mustafa Suphi'yi gördüğünü de söylüyor ama tam da emin değil. Sanırım Baba karakterinin gemide bulunması kurgu olarak tasarlanıp bu şekilde yer verilmiş. Herkes kim öldürdü diye sorgulama başlıyor bu sefer. Sonrasında daha geniş bir yelpazede anlatılmaya başlıyor. 1967 Salih Çağatay'ın söyledikleri, 1980 Kemal Tahir'in söyleşileri, 1977 Dr Yavuz Aslanın, 2000 Yeni Binyıl gazesinde yazılanları tek tek bölümlere ayırarak hayatı hakkında bilgiler verilmiş. Her biri farklı bir yargıda bulunmuş. *ANNE, bölümünde ise babanın ölmesiyle evine baş sağlığı için gelenlere anne karakterinin hakaretler ederek akrabalarını kovmasını görüyoruz. Burada ne olduğu tam olarak anlaşılmayan bir kargaşa hakimdi. Ve son olarak *KADIN bölümünde ise kominist olan Nermin'in halkı ikna etme çabalarını ve kocası ile nasıl bir ilişki içinde yaşadığını görüyoruz. Yazardan okuduğum ilk kitap, tavsiye edebileceğim bir eser değil kesinlikle. #kitapalıntıları : ~Evet suç benim, suç benim, ona tevekkülü öğretemedim... Tevekkül etmenin bir yenilgi olduğunu sanıyorlar, bir boyun eğme olduğunu sanıyorlar tevekkül etmeyi. Rıza göstermek başkalarının işine yararmış! Dünyanın yalancı nimetlerine yüz çevirebilecek güce erişmenin verdiği derinliği, nasıl başkalarından yükseklere çıkılacağını, olgunluğu, kemali anlayamadılar. ~Akıl onu mutlu edemedikten sonra, üstelik doğru yoldan çıkardıktan sonra ne yapayım o aklı... Huzursuzluktan, yürek çarpıntısından, sevgisizlikten, sevgisizlikten yıkılıp gidecek bir gün; bir su kıyısına düşecek yüzüstü, içim yanıyor, sevgisizlikten, sevgisizlikten, en çok bundan ölecek... ~... bir insan bu kadar hınç dolu olmak için bir şeyler çekmiş olmalı, heh! Ama dolu, hınç dolu bunlar (iğne iğne vücudüme), bu kadar hınç doluysa insan,,, hınçtan ölür insan be!.. ~"... İNSANLIĞI MUHTAÇLARA SADAKA VERMEKTEN İBARET BİLENLER'e karşı birleşin..."
Tuhaf Bir Kadın
Tuhaf Bir KadınLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 20111,977 okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.