"Borchert, kimsenin gözünün yaşına bakmayan dışavurumuyla ve saldırgan anlatımıyla tüm uzlaşı ve gelenekleri çiğneyip geçiyordu." diyor Bernhard Meyer-Marvitz yazar için kitabın sonunda. Savaşa katılan insanların ve savaşa sevdiklerini gönderip geride kalan anne-babaların, sevgililerin iç dünyasındaki çalkantıları, öfkeyi ve kandırılmışlık hissini açıklıkla, korkmadan ve bir yandan sert bir üslupla dile getiriyor Borchert. Kullandığı dil bazen insanı ürkütse de, karamsarlık hissettirse de keyifle okunan bir kitap olduğunu düşünüyorum. Her devirde Borchert gibi yazarların var olması ümidiyle...