Eğer bir gün Nilgün Marmara’yı merak ederseniz, ‘onu anlatan bu kitapla başlayın’ derim. Çünkü; intiharı ve onun sanılan dizeleriyle anan kuru kalabalıktan olmamak için, bunu ona borçlusunuz. Ayrıca, Nilgün’ün hikayesi doğuşuyla da değil, Sylvia ile tanışmasıyla başlamış ve kaçınılmaz bir benzerlikle son bulmuş. Sanırım bir insanı en çekilmez hale dönüştüren şey de anlaşılmamaktır. Bu kadınlar anlaşılmamış ve yaşamaya dayanamayıp dünya sürgününü tamamlamışlardır.
İyi ki bu dünyadan
Sylvia ve Nilgün geçmiş.