Gönderi

"Ah Osmanisko amcaciğim, dedeciğim, babacığım, yaşıt olmayanım, ellerini öpeyim, ver." Osman amca gücenerek geriye doğru çekildi ve ellerini Mutlu'nun yüzüne koydu. "Amca deme bana." Parmakları Mutlu'nun saçlarına ilerledi. "Osman de, Osmik de, Osi de." "Ah be Osmanisko," dedi Mutlu dudaklarını bükerek. "Senle ben Grey'in fakirleşmesi kadar imkânsızız. Senle ben yan yana gelen ve sevişmeyeceğini düşünen Bihter, Behlül kadar imkânsızız. Sen Tazmanya Canavarı'sın, ben Pembe Panter'im. Beni incitirsin sen..." “Aa,” dedi Bartu ve ikisinin arasına girdi. "Neden öyle diyorsun? Uyurken Osman amcanın adını sayıklayan sen değil miydin?" Osman amca gülümsedi. Mutlu'nun kaşları çatıldı ve büyük bir kasırga geleceğini o an anladım. "Senle ben olamayız. Eğer olursak," dedi Mutlu Bartu'nun yüzüne bakarak. Ardından sırıttı. "Çizgi filmden nefret ettiği halde sırf sevdiği kızın elini tutmak için sinemaya gidip iki saat çizgi film izleyip yine de kızın elini tutamayan o adam kadar kötü bir halde oluruz."
Sayfa 208Kitabı okudu
··
47 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.