Gönderi

220 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yaşamak
Evvela anlayamadım, anlamadım değil bocaladım, anlamadığımı zannettim. Oysa Zarifoğlu'nun en çok istediği şey anlaşılmakmış. Şiirler yazıyorsunuz, her biri birbirinden uzakta, yabanıl; günlükler tutuyorsunuz; süslü, örtülü cümlelerle... Bu anlaşılmak isteyen ama bunun sessizce olmasından yana, belli birkaç yüreğin anlasın istediği Zarifoğlu değil de nedir? O'nun sanatı,onun şiiri, hüneri budur. Sanki onu anlamak isteyenleri yıldırmak, belki de ona asıl yüreğini açanları ayıklamak için, ilk sayfalardaki yazıları daha bir karmaşıktır. Devam edersiniz, muhakkak buluşacağız, muhakkak, diyerek okursunuz. Ve onun huzur veren üslubu ile dinlendiren sayfalarında; onun zarif dünyasında kaybolursunuz... Her bir şeye rastlamak mümkündür; şairliği, şiirlerinin doğuşu, şair yönüne zalimce duyduğu hayranlığın yanında; hiçbir şiire sahip olmadığını söyleyen mahviyetli yanının mücadelesi...Şiirinin kapalı oluşunun farkında olduğunu okursunuz mesela. Nedeninden de bahseder az çok. Sonra, asker oluşunu ve bu asker kimliğinin onun hayatında büyük yer kapladığını öğrenirsiniz. Sever, bir çok şeyden daha çok askerliği sever, hissedersiniz. Aşka kaçarcasına değinir, çekindiğinden midir, sezemezsiniz. Yalnız, değindiği zaman da satırlarda kalakalırsınız öylece. Ne şairdir... Elbette ustaca sıraladığı yegâne şey, 'yaşamak'tan anladıkları içinde, pırıltılı olanları bize sunmaktadır. Şiirlerinden evvel, Yaşamak'ı okumak iyi oldu sanırım.
Yaşamak
YaşamakCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20209,4bin okunma
·
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.