Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

S: Gerçeği keşfettiğimi ne zaman bilirim? M: "Bu doğru", "Bu doğru değil" fikri ortaya çıkmadığı zaman. Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilme- si için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. S: Fakat sahte nedir? M: Kuşkusuz, varlığı olmayan sahtedir. S: Varlığı olmayan demekle neyi kastediyorsunuz? Sahte olan orada karşınızda çivi gibi kaskatı duruyor. M: Kendi kendisiyle çelişkide olanın varlığı yoktur. Ya da anlık bir varlığı vardır ki bu da aynı anlama gelir. Çünkü başı ve sonu olanın ortası yoktur. O boştur. O yalnızca zihnin ona verdiği isim ve şekli taşır, ama onun ne cevheri, ne de özü vardır. S: Madem ki bütün geçici olanların varlığı yoktur, öyleyse evrenin de bir varlığı yoktur. M: Bunu kim inkâr eder? Elbette evrenin bir varlığı yoktur. S: Neyin vardır? M: Varlığı için bir koşula, bir şeye bağlı olmayan, evrenle birlikte doğup evrenle birlikte batmayan, kanıtlanmaya ihtiyacı olmayan ve dokunduğu her şeye gerçeklik veren. Bir an için gerçek gibi görünmek sahte olanın doğasıdır. Doğru, sahtenin babası olabilir. Ama sahte olan, zaman ve uzay ile sınırlıdır ve koşulların ürettiğidir. S: Sahte olandan kurtulup hakiki olanı nasıl kazanabilirim? M: Ne amaçla? S: Daha iyi, daha doyurucu bir yaşam sürmek, bütünlük içinde ve mutlu olmak için. M: Zihnin kavradığı herhangi bir şey sahte olmak zorundadır, göreli ve sınırlı olmaya mahkûmdur. Gerçek, kavranamaz olandır ve herhangi bir amaca hizmet edemez. O kendisi için aranıp istenmelidir.
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.