Yunan Mitolojisine göre Klatho, Lakhesis, Atrapos adındaki Üç Kader Tanrıçası, insanların kaderini ve ellerindeki altın iplikle insan ömrünün uzunluğunu belirliyorlardı. Bu ilgi çekici tanrıçaları simgeleyen üç küçük heykeli bir araya getiren kişinin, büyük bir güce kavuşacağı söyleniyordu. İşte Sullivan ailesinin son nesli olan üç kardeş (Malachi, Gideon ve Rebecca), bu heykelleri (üçlüyü) bir araya getirmeye çalışıyorlardı. Bunun için de Prag, Amerika, İrlanda üçgeninde gidip geliyorlardı. Ve yolları hastalık hastası Tia Marsh, asi kız Cleo ve disiplinli, sert ve karizmatik güvenlikçi Jack Burdett’le kesişti. Böylece, hırsızlık, kaçıp kovalama, cinayet, yalanlar, takıntılar, aile, aşk ve kader çerçevesinde gelişen olaylar vasıtasıyla, üç kardeşin aşk hayatı anlatılmaya başlandı. Kitaptaki karakterlerin hepsi çok iyiydi. Tia ve ailesinin, özellikle annesinin kişilikleri, ilişkileri kitaba oldukça renk katıyordu. Çünkü Alma Marsh dikkat çekmek, istediklerini yaptırmak için olmayan hastalıklarından şikayet ediyor, duygu sömürüsünün dibine vuruyor ve üstelik kızının da aynı şekilde davranmasını bekliyordu. Kitabın başında Tia da sürekli hastalık hastası bir tavır içerisindeydi. Sonrasında ise, rahat tavırları, çapkınlığı ve sürekli Tia’nın üzerine titremesiyle kısa zamanda hoşlandığı Malachi sayesinde, Tia’nın kendine güvensizliği yavaş yavaş kayboldu ve zekasıyla desteklediği güçlü kişiliği ortaya çıktı. Böylece Tia ve ailesi için olaylar farklı bir şekilde ilerlemeye başladı. Bir taraftan bu ikiliyi, diğer taraftan da diğer kardeşlerin öyküsünü okuduk. Gideon- Cleo ve Rebecca - Jack ilişkileri de ilginç başlangıçları ile okuması oldukça zevkli bölümlerdi. Kitabın başındaki, herşeyin başlamasına neden olan olayları ve romantik sahneleri okumak hoşuma gitti. Bu çiftlerin geçmişlerinin de bağlantılı olması, kader tanrıçalarının işiymiş hissi veriyordu ki, bu kısım özellikle hoşuma gitti. Gizemli ve mistik bir boyut kattı öyküye çünkü. En çok Gideon ve Cleo ikilisini sevdim. Jack ve Rebecca da oldukça iyiydi. Keyifle okudum tüm kitabı ama kahramanların işi çok kolaylaştırılmıştı. Planladıkları her şeyi yapabildiler ve tüm planları tıkır tıkır işledi. Biraz aksilikler, sürpriz karşı ataklar olsaydı daha iyi olurdu bence. Yazar o güzel anlatımıyla kıyamamıştı kahramanlarına sanki. Yine de güzel bir kitaptı. Maceralı, romantik kitapları ve Nora Roberts okumayı seviyorsanız, 18 yaşın üzerinde iseniz bu kitap size hitap edecektir diyor, keyifli okumalar diliyorum. Kitaplarla kalın.

Üç Kader TanrıçasıNora Roberts (J.D. Robb) · Epsilon Yayınları · 2012142 okunma

·

59 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.